Terör örgütü DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonun sözcüsü Albay John Dorrian, Suriye'de Rakka'ya yönelik operasyonu yürütecek güçlerin Arap ağırlıklı olacağını belirterek, "(Suriye’de) Türkiye'nin rolünü görüyor ve kabul ediyoruz. Türkiye'nin güvenliği bunun mutlak surette hayati bir parçası. Türkiye 50 yıldan uzun süredir NATO müttefikimiz ve biz bu ittifaka, bu ortaklığa çok değer veriyoruz." dedi.

DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyonun yürüttüğü "Öz Kararlılık (Inherent Resolve)" operasyonunun sözcüsü Amerikalı Albay Dorrian, İngiltere'nin başkenti Londra'da AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Irak'ın Musul kentini terör örgütü DEAŞ'tan kurtarma operasyonunda gelinen durumla ilgili bilgi veren Dorrian, operasyonun adım adım ilerlediğini belirterek, "İlerlemenin çoğu doğu kanadında kaydedildi. Başka eksenlerde de ilerleme sağlanmasını ve kente ulaşılmasını, sonra da kentin doğusunun kurtarılmasını bekliyoruz. Şu anda kentin doğusunun yarısı kurtarılmış durumda. Çok tehlikeli koşullar altında, sokak sokak, sert, zorlu bir savaş veriliyor." diye konuştu. 

Suriye'de de DEAŞ'ın Suriye'deki merkezi olarak bilinen Rakka kentine dönük operasyonun devam ettiğini ifade eden Dorrian, kasımda başlayan operasyonda şu ana kadar 800 kilometrekarelik bir alanın örgütten kurtarıldığını kaydetti.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Özgür Suriye Ordusu unsurlarına verdiği destekle yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı ile ilgili olarak da Dorrian, "Fırat Kalkanı Harekatı, uluslararası koalisyona muazzam bir hizmet sağlıyor. Operasyon bölgede güvenliği sağlarken, düşman üzerinde de büyük bir baskı oluşturdu." değerlendirmesini yaptı.

Fırat Kalkanı Harekatı'nın DEAŞ'ı tecrit ettiğini belirten Dorrian, "Düşman artık takviye alamıyor, Avrupa'ya sızma şeklinde giriş çıkışları kesildi. Tarihi öneme sahip Dabık dahil olmak üzere, Türkiye’nin operasyonuyla çok sayıda köy ve kasaba özgürlüğüne kavuşturuldu." diye konuştu. 

DEAŞ'ın bir kıyamet savaşının verileceği yer olarak görüp propagandasında geniş şekilde yer verdiği Dabık'ın önemine dikkat çeken Dorrian, "Türk güçleri, operasyondaki ortaklarıyla birlikte bu kenti kolayca kurtardı. DEAŞ'ın propagandasının bir parçası yıkılmış oldu. Propaganda dergilerinin adı Dabık'tı, bu adı değiştirmek zorunda kaldılar." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de terör saldırılarını artıran PKK ile ilişkili PYD/YPG güçlerinin koalisyon güçleri tarafından Rakka operasyonunda kullanılmasında ısrar edilip edilmeyeceği sorusuna da Dorrian, "Suriye Demokratik Güçleri (SDF) ile çalışmayı sürdürüyoruz. SDF güçleri halihazırda önemli bir Arap unsuru içeriyor. Rakka'yı kurtaracak gücün Rakka'nın nüfus yapısıyla uyumlu bir temsil yeteneği olması gerektiğini düşünüyoruz, bu nedenle şehri kurtaracak gücün ağırlıklı olarak Suriyeli Araplardan oluşması gerektiği görüşündeyiz." yanıtını verdi.

"SDF de bu amaçla bünyesine Arapları katmayı sürüdürüyor ve bunları eğitiyor." ifadesini kulanan Dorrian, "Bu, Türk hükümetiyle de görüşmeyi sürdürdüğümüz bir konu. Hedef, Arapların sayısını artırmak. Şehre girecek gücün onun nüfusu tarafından kabul edilebilir olması önem taşıyor. Türk hükümetiyle şehri kurtaracak plan üzerinde diyaloğumuzu sürdürüyoruz. Çünkü Türkiye’nin rolünü görüyor ve kabul ediyoruz. Türkiye’nin güvenliği bunun mutlak surette hayati bir parçası. Türkiye 50 yıldan uzun süredir NATO müttefikimiz ve biz bu ittifaka, bu ortaklığa çok değer veriyoruz." diye konuştu.

Dorrian, Türkiye’de gerçekleşen terör saldırıları ile ilgili olarak başsağlığı dileklerini ileterek, saldırılardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesinde El-Bab’dan sonra Münbiç'e ilerlemesine koalisyon güçlerinin destek verip vermeyecekleri sorusuna da Dorrian, "NATO ortağımız ve ittifakın mutlak surette hayati bir parçası olan Türkiye dahil olmak üzere koalisyon ortaklarımız ile diplomatik kanalları kullanarak görüşmeyi sürdürüyoruz. Bütün bu konularda ileri safhalarda birlikte çalışmayı sürdüreceğiz. DEAŞ’ın yenilgiye uğratılmasına odaklanmanın önemli olduğuna inanıyoruz fakat Türkiye’nin sınır bölgesinin Suriye tarafının güvenliğine verdiği önemi de anlıyoruz." yanıtını verdi.

Dorrian, sınır güvenliğiyle ilgili kaygılarını gidermeye dönük olarak Türkiye ile iş birliğini sürdüreceklerini de ifade etti.

Suriye’nin Halep kentinin rejim güçlerinin eline geçmesinin koalisyonun DEAŞ’la mücadelesini nasıl etkileyeceği sorusuna Dorrian, şu cevabı verdi:

“Suriye rejimi ve onu destekleyen Rusya’nın Halep’e odaklandığını görüyoruz. Palmira’nın yeniden DEAŞ'ın eline geçmesinin nedenlerinden biri de bu. DEAŞ sadece burayı ele geçirmekle kalmadı, bölgede daha fazla insanı kontrolü altına aldığı gibi bazı silahları da ele geçirdi. Bu da hem bize hem Türk güçlerine tehdit teşkil ediyor."

Bu durumun kabul edilemez olduğunu belirten Dorrian, koalisyon güçlerinin bu bölgede DEAŞ’a yönelik operasyonunda örgütün Suriye rejiminden ele geçirdiği 14 tank, 2 top bataryası ve bazı hava savunma silahlarının imha edildiği bilgisini verdi.

Dorrian, koalisyon güçleri olarak DEAŞ’ın kendilerine tehdit teşkil edecek bir kapasite kazanmasına ve bunu korumasına izin vermeyeceklerini sözlerine ekledi.