Avrupa Parlamentosu'nun evsahipliğinde AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve AB Genişleme Komiseri Stefan Füle'nin de katılımıyla gerçekleştirilen 67'inci Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısında gerginlik çıktı.

Oturumda söz alan Hollandalı aşırı sağcı milletvekili Barry Madlener, 'Türkiye gibi bir ülke AB'ye ait değildir. Çünkü geri kalmış İslami bir ideolojisi vardır ve bu Avrupa'ya ait bir durum değildir. İslam ve özgürlük birarada yer alan iki kavram olamaz' dedi.

Türkiye'de basının ve internetin kısıtlandığını, kadınlara ve eşcinsellere şiddet olaylarının gittikçe arttığını savunan Madlener, 'Hatta Türkiye'deki karikatüristler dahi mahkemeye çıkarılmaktan korkar hale geldiler. Bu büyük bir skandaldır' dedi.

Daha sonra çerçevelettiği, Bahadır Baruter'e ait, yargılanan karikatürü havaya kaldıran ve Bağış'a hediye etmek istediğini söyleyen Madlener, sırasından kalkarak kürsüye yöneldi.

KPK Eşbaşkanı Afif Demirkıran, yanından geçerken müdahale ettiği Madlener'in elinden karikatürü almaya çalışırken yere düşürdü.

Bu sırada Bakan Egemen Bağış'ın 'Bırakın gelsin, (karikatürünü) almayın' dediği duyuldu. Bağış, Madlener'e İngilizce olarak " Al onu müsait bir yere" koy diye seslendi.

Avrupa kanadından KPK Eşbaşkanı Helene Flautre, 'Çok teşekkür ederiz Sayın Madlener, Medyatik girişimlerinizi daha önce de gördük. Siz bizi kişisel propagandanız için kullanıyorsunuz. Asıl bu bir skandaldır' dedi.

Türk kanadından KPK Eşbaşkanı Afif Demirkıran ise 'Bazı arkadaşlar bu platformu sadece ve sadece provakasyon yapmak için kullanıyor. Bu bir Avrupa parlamenterine yakışmaz. Bakın bu kişi dün toplantıya geldi, çok önemli bir konu konuşulmasına rağmen hoşuna gitmediği için geri gitti ve arkadaşlarımızdan bir tanesine 'Ben yarın geleceğim ve Sayın Bağış'la kavga edeceğim' demiş. Burası bir kavga yeri değil çözüm yeridir' şeklinde konuştu.

‘GELSİN CÜSSESİ YETMEZ’

Bakan Bağış, Madlener'in kavga etmek istediğini duyunca 'Gelsin, onun cüssesi yetmez' diye müdahalede bulundu.

Bağış, daha sonraki konuşmasında 'Malesef Avrupa'da ırkçılık hastalığından muzdarip olanlar var. Onları Mevlana'nın 'gel, ne olursan ol yine gel' anlayışıyla, Yunus Emre'nin 'yaradılanı yaradandan ötürü severiz anlayışıyla' tedavi etmeye hazır olduğumu burada vurgulamak istiyorum' dedi.