İngiltere hükümetinin son birkaç aydan beri Türkiye’nin AB üyelik süreciyle ilgili yaptıkları açıklamalar öncelikle Ankara’da şok etkisi yaptı. Londra yönetiminin bu tutumu, 23 Haziran’da yapılacak olan ve İngiltere’nin AB’de kalması veya çıkmasının belirleneceği referandum kampanyasına Türkiye’nin alet edilmesi ile doğrudan ilintili olsa da şaşkınlığa yolaçıyor.

İngiltere’deki AB karşıtları halkı etkilemek için “Türkiye’den 76 milyon kişinin İngiltere’ye geleceği” iddialarına cevaben yapılan açıklamalar gibi görülse de David Cameron ve kabine üyeleri, kendileriyle yüzde yüz tezat tavırlarıyla tepkileri çekiyor.

İNGİLTERE 2019'DA BİRLİKTEN ÇIKAR

Financial Times'a konuşan AB'den ayrılma yanlısı siyasetçilerden Parlamento Başkanı Chris Grayling ise, referandumdan ayrılma kararı çıkarsa İngiltere'nin 2019 itibariyle birlikten tamamen çıkabileceğini söylüyor. Grayling AB yargıçlarının İngiltere hukuku üzerindeki rollerinin hemen kısıtlanabileceğini ayrıca bu tarihten önce AB vatandaşlarının serbest dolaşımını engelleyecek yasal düzenlemelerin yapılabileceğini de vurguluyor.

Yine Financial Times'da İngiltere'deki AB'den çıkma tartışmalarının, Ankara'yla AB arasında varılan göç anlaşması uyarınca yeni müzakere başlığı açılmasını nasıl etkilediğini anlatan bir haber var.

Financial Times dün Brüksel'de yapılan toplantıda İngiltere'nin yıllardır Türkiye'nin üyeliğine en büyük desteği veren ülkelerden biri olmasına karşın, İngiliz diplomatların bütçe politikalarıyla ilgili yeni müzakere başlığı açılmasına kısa bir süre karşı çıktığını yazıyor.

İngiliz Başbakan David Cameron daha birkaç ay öncesine kadar Türkiye'nin AB içinde mutlaka yeralması gerektiğini savunarak, Erdoğan'a bu süreçte en büyük desteği veriyordu

TÜRKİYE'YLE MÜZAKERELERE KISA SÜRELİ LONDRA ENGELİ

Ancak Londra'nın direnişinin birkaç saat sürdüğü ve göç anlaşmasında öngörüldüğü gibi yeni başlığın 24 ya da 30 Haziran'da açılacağı belirtiliyor.

Gazete bu tutumun İngiltere hükümetinde bu konuda görülen gerginliği gözler önüne serdiğini vurguluyor. Brüksel'deki diplomatların da Londra'nın tutumuna şaşırdığı ve bir diplomatın "Kendi gölgelerinden korkuyor gibiler" dediği kaydediliyor.