Hafta sonu, deǧerli dostum Avrasya Yazarlar Birlliǧi Başkanı Yakup Ömeroǧlu’nun ‘İki Çınar’ kitabının tanıtım toplantısına katıldık. Toplantı, malum korona salgını yüzünden video konferans olarak gerçekleşti. Ömeroǧlu’nun bu kitabı önce Azerbaycan’da sonra Türkiye’de yayımlanması açısından bir ilki teşkil ediyor. Hatırlanacaǧı üzere, 1927 yılında yurtdışında ilk kitabı yayımlanan Nazım Hikmet’dir. Türkiye dışında hikaye kitabı yayınlanan ikinci isim de Yakup Ömeroǧlu oldu.

Toplantıya Azerbaycan, Türkmeneli, Gagauzya, Çuvaşistan, Makedonya, Kosova, Hollanda, Almanya, Kırım ve Avusturya'dan yazar ve şairler katıldı. Sanal olsa da bazılarıyla merhabalaşma imkanı bulduk. Toplantıda konuşma yapanlar arasında, bir çoǧumuzun tanıdıǧı; Türk Dünyası Aksakalı Prof. Dr. Mustafa İsen, yazar Osman Çeviksoy, Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı ve İki Çınar'ın Azerbaycan'da yayınını organize eden Reshad Mecid, Gagauzya Ana Sözü Gazetesi başyazarı şair Todur Zanet, Kosova Türk Yazarlar Birliği Başkanı Zeynel Beksaç'a, Çuvaşistan'dan İlya İvanov'a, Bağdat'tan Mehmet Ömer Kazancı, Doç. Dr. Aysun Demirez Güneri'ye, Prof. Dr. Memmed İsmail'e, Narıngül Nadir, Shahane Müşfiq gibi isimler vardı.

DUA MECLİSİ
Toplantının açılışında, Türk Dünyasına ‘Dilde, Fikirde, İşte Birlik’ vizyonunu gösteren Gaspıralı İsmail Bey’in Bahçesaray’da yayınladıǧı TERCÜMAN gazetesinin yıl dönümlerine dikkat çekildi. Gaspıralı’nın “Tercüman” gazetesininin yayınlanmasının onuncu, yirminci yıl dönümlerinde deǧerlendirme toplantıları yaptıǧı ve bu toplantıları “dua meclisi” olarak adlandırdıǧı belirtildi. Ömeroǧlu’nun bu kitap tanıtım toplantısının da Türk Dünyası için bir “dua meclisi” şeklinde görülmesine vurgu yapıldı. Gaspıralı İsmail Bey, Tercüman gazetesinin yayınına “Bismillah” ile başlamıştı. Gazetenin yirminci yılında misafirlerinde katıldıǧı anma gününü dua meclisi olarak ilan etti ve ulameya Kur’an okumaları ve dua etmelerini rica etmişti.

DERDİ OLAN HİKAYELER
Yakup Ömeroǧlu’un dördüncü kitabı olan, önce Azerbaycan sonra Türkiye’de yayımlanan “İki Çınar” kitabı on üç hikayeden oluşmaktadır. Deǧerlendirmelerden, kitapta akıcı bir dil kullanıldıǧını, kelimelerin hassasiyetle seçildiǧini anlıyoruz. Her hikayenin ilk cümlesi, okuyucuyu meraklandırmakta ve ilgisini çekmeyi başarmış. Sürükleyici bir anlatımın hakim olduǧu hikayeler genellikle bir sürpriz sonla bitiyor. Hikayelerde kullanılan kişilikler günlük hayatımızda görülmektedir. Hikayelerde okuyucu kendini bulabilmektedir, adeta yaşananlar okuyucunun başından geçmiş hikayelerdir.

YERELDEN KÜRESELE
Hikaye yazarlıǧı, insanın inandıǧı, savunduǧu fikirleri, bakış açısını kitlelere ulaştırmak için seçilen en önemli yöntemlerden birisi olarak nitelendiriliyor. Hatta, insanları etkilemede en etkin yoldur. Yakup Ömeroǧlu’nun “İki Çınar” kitabını analiz eden uzmanlar, kitabın üç ana bölümden oluştuǧunu belirtiyorlar. Bunlar: Çocukluk dönemi, toplumsal meseleler ve küresel konular. Çocukluk döneminde anne, baba, arkadaş çervesi ilişkileri öne çıkıyor. Toplumsal meselelerde Türk Dünyası anlatılıyor ve zalıma destek verilmiyor. Küresel bir sorumluluk ise kişinin insan olmasından dolayı sorumlu olması mesajı veriliyor. Bu konular, Kaygana ve Pekmez, İki Kafadar, Kant’ın hikayesi, 10 dolar, Zor anlar, Afyon Kaymak gibi hikayelerde öne çıkıyor.

Evet, bir çoǧumuzun Gagauzya’da Ana Sözü Dergisi sahibi Todor Zanet’in toplantıda ifade ettiǧi gibi sakal bıtaktıǧı bu günlerde, deǧerli dostumuz Yakup Ömeroǧlu’nun kitap tanıtım toplantısında buluşması Türk Dünyası yazar ve şairleri için bir moral olmuştur. Kosova’dan Zeynel Beksaç’ın ifadesiyle samimi bir toy oldu. Bu vesileyle, Yakup Ömeroǧlu’nu yeni eserinden dolayı tebrik ederken, kitabın tanıtımı vesileyle bize böyle anlamlı bir toplantı ve hasbihal imkanı sunduǧu için teşekkür ederim. Gaspıralı İsmail Bey’in örnek uygulamasıyla bu toplantı Türk Dünyası yazar ve şairleri için bir dua meclisi olmasını dilerim.

Veyis Güngör
11 Mayıs 2020