Kırgızca, Kazakça gibi Türk lehçelerini iyi-kötü bilirim. Zaman zaman da internette girer müziklerini dinlerim. Nogay Lehçesi ile bestelenen Dombra da onlardan biridir. 
Dinlerken de hazırlanan kliplere bakar, gülerim… 
Kimi, Dombra'ya "Nogay Marşı" adını koymuştur. 
Kimisi, "Cengiz Han Marşı" demiştir. 
Kimi de "Göktürklerin Savaş Marşı" olarak adlandırmıştır. 
Hatta, İnternette Dombra'nın tutuklu Göktürk Hakanı Kürşad'ın 40 yiğidi ile Çin Sarayı'nı basmasını anlattığını savunanlar bile vardır. 
Tabii ki hiçbiri değil. Dombra, bizdeki bağlama ve sazın atası olan iki telli bir Türk sazıdır. Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Afganistan ve Çin gibi Türklerin yoğun olduğu bölgelerde hâlâ kullanılır. 
Anonim değildir… 
Bir Nogay Türkü olan Arslanbek Sultanbekov tarafından 1990'lı yılların başında bestelenmiştir. Sözleri de kendisine aittir. 
Bu bir. 

***

İkincisine gelince… 
İnternette Dombra'ya genellikle Cengiz Han'ın savaşçılarının görüntüleri yüklenmiştir. Bazıları da bununla "İşte bizim atalarımız" ya da "İşte Türklerin savaşçılıkları" diye övünmektedir! 
Oysa Cengiz Han, Türk değil Moğol'dur. 
Dünyanın gelmiş geçmiş en kanlı imparatorudur. İmparatorluğunu kan ve hırs üzerine inşa etmiştir. Kendisinin, insanları cezalandırmak için Tanrı tarafından dünyaya gönderildiğini düşündüğü söylenir. Katliamlarını da en çok Türk Kavmi üzerinde gerçekleştirmiştir. Hatta işgal ettiği yerlerin halkına şu sözleri söylediği rivayet olunur: 
-Muhakkak ki bir günahınız vardır. Yoksa Tanrı benim gibi bir cezayı sizin başınıza yollamazdı. 
Bu da iki. 

***

Şimdi bu gerçekler ışığında son günlerde yaşananlara bakalım… 
AK Parti, Dombra'yı seçim müziği yaptı. Bir anda ortalık ayağa kalktı; alevli tartışmalar yaşandı. Üstelik "Dombra çekişmesi" TBMM'ye kadar sıçradı. Koca koca adamlar komik tartışmalar içine girdiler. 
MHP'liler "Olmaz" dediler: 
-Dombra bizimdir. 
Daha da ileri gittiler: 
-Siz bunu bizden çaldınız. 
Ardından milletvekilleri "sataşma" gerekçesiyle birer birer kürsüye çıktılar. "Dombra bizim", "Çaldınız işte" tartışması uzadı gitti… 
Oysa Dombra ne onun, ne de bunun. Biri tersini söyleyip iddiasını ispatlayana kadar Arslanbek Sultanbekov'un! 

***

Bu kadarla kalsa iyi. Tartışma şimdi de bazı görüntüler üzerinden devam ettiriliyor. Neymiş, AK Parti, Dobra'yı seçim şarkısı yapmadan önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından dinlenmiş. Bu da Dombra'nın aslında MHP'ye ait olduğunun göstergesiymiş! 
Şu uğraşılan işe bakın… 
Baştan aşağı komik, hatta komik ötesi! 
Bir an için ciddiye alsak, yine söylenenlerin ve Dombra üzerine koparılan fırtınanın elle tutulacak yanı yok. Diyelim ki, "Bu bizimdir" diyen MHP sözcüleri haklı. Farz edelim ki Dombra MHP'nin şarkısı ya da marşı. 
İyi güzel de siz niye sahip çıkmadınız? Başkası kullanınca mı aklınıza geldi? 
Bundan 20-30 yıl önce, Mehter Marşı da MHP ile anılırdı. Ama sahip çıkılmadığı için MHP'nin elinden uçup gitti. Fetih Marşı'nı MHP'liler söylerdi. Aradan zaman geçti, artık Fetih Marşı deyince MHP değil başkaları akla geliyor. MHP yıllar önce "Türklük Gurur ve Şuuru, İslam Ahlak ve Fazileti" sloganını kullanırdı. "Tanrı Dağı Kadar Türk, Hira Dağı Kadar Müslümanız" denilirdi. Artık bu slogana pek rastlanmıyor. Türk Kurultayı da Alparslan Türkeş'in bir vasiyetiydi. Ancak, MHP terk edince başkaları sahip çıktı. 
Demek ki "Bu bizim, bize ait" demekle olmuyor. Ziya Paşa'nın "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" sözünde olduğu gibi, gereğini yerine getirmek gerekiyor!

(Akşam)