PKK’nın terör örgütü olmadığını ve daha bir çok saçma sapan iddiayı Almanya’nın en yetkili siyasi kimlikleri söylüyor. PKK VE onun Suriye’deki uzantısı olan PYD’nin IŞID terör örgütüne karşı kullanılan silahlı müttefik güçler olduğunu ABD yetkilisi siyasi ve askeri kimlikler söylüyor. Yani Almanya’nın ve ABD’nin ve dünyanın diğer kabadayı devletlerinin ‘’ Terörist grup!’’ dediği terörist oluyor.’’ Müttefik, yardımcı!’’ dedikleri de öyle oluyor. Olan sadece Türkiye’ye oluyor.

PKK,PYD,IŞID ve başka isimle varsa, eline silah alıp devletlere meydan okuyan, polisleri uyurken enselerinden vuran, uzman erbaşları babaları ile telefonda konuşurken kurşunlayan, karısının yanında ziyaretten dönen binbaşıya pusu kurup şehit eden, yol kesen, haraç alan, adam, çocuk, kadın kaçıran, kabadayılık yapan her kim varsa hayırlı birisi veya makbul bir grup değildir. Muhatap alınacak bir dost değildir.

Bir zamanlar Barzani de Irak’taki terörist grupların lideriydi ve ABD’nin koruması, kollaması sayesinde kendisini  ve grubunu uluslararası yasal ,hukuki bir konuma getirmeyi başardı.

Almanya ve ABD ile birlikte dünyanın bir çok ülkesi PKK ve PYD içinde aynı konumu istiyor ve bunun için dolaylı, direk muhteşem bir çaba sarf ediyorlar.

Eline silah alıp Türkiye Cumhuriyeti devletine meydan okuyan ismi her ne ise, Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya çalışan azılı teröristlerdir, haydutlardır. Çözüm, açılım saçmalıkları ile bu haydutlara statü kazandırmak onları onurlandırmak olur.

Türkiye’nin bir çok bölgesinde, köyünde,  kasabasında, şehrinde, devletin daha fazla demokrasisine, korumasına, kollamasına, ilgisine, yardımına ihtiyacı olan vatandaşlarımız var. Hiç bir grup eline silah alıp bu vatandaşlarımızın haklarını söke söke alacağız diyerek, devlete, askere, polise meydan okuyamaz!

Devlete , polise, askere, Türkiye Büyük Millet Meclisine düşen görev, haydutları ve haydutluğu kayıtsız şartsız yok etmek ama vatandaşlarımıza da tüm hizmetleri yöre, bölge ayrımı yapmaksızın eksiksiz ve kusursuz sunmaktır.

Diğer devletleri bilmem ama Türkiye Cumhuriyetinin asker, polis, kanun gücü buna elverişlidir.

Açılım, çözüm nedir? Ülkemizde ikinci sınıf vatandaş mı var? Kölelik kanunları mı var? Esir kampları mı var? Kime, neden, niçin, nasıl, ne zaman ne açılımı veya ne çözümü yapılacak? Kimin ne şikayeti var? Ben bilmiyorum ama varsa da bunları eline silah alan katillerle görüşemezsiniz. Bunları yerel, mülki makamların araştırmaları, incelemeleri ,raporları ve basın yolu ile vatandaşın bilfiil kendisinden öğreneceksiniz.

Dünyada uyuşturucu ticaretine son vermek için uyuşturucu mafya baronları ile görüşmek ne kadar komik ise, açılım ve çözüm yalanları ile elinde silah olan haydutlarla veya onların hapse tıkılmış öncüleri ile görüşmek o kadar komiktir.

Ciddi devletler, milli kimlik, dil, din, mezhep, kültür  farklılıklarının üstünde düşünebilen ve öyle karar verebilen seviyeli devletlerdir, sığ devletler değildir. Bu kadar istihbarat kaynağı ve  görevli personeli var ve bu haydutların tüm kampları,sığınakları,depoları,imkanları,mevcuıtları,kapasiteleri  biliniyor. O halde onlar yok edilecektir. Beklemenin, uzatmanın gereği yoktur.