Fransa Eğitim Bakanlığı, 4 Eylül’de başlayan 2012-2013 eğitim yılına yeniden hazırladığı ortaokul Tarih ve Coğrafya kitaplarına 1915 yılında yer alan göç ettirme konusunu “soykırım” olarak anlatan bir bölüm ekleyerek başladı.

  

Sözde Ermeni soykırımı iddiaları Fransız ortaokul 3 tarih ve coğrafya ders kitaplarına, Ermenilerin baskısı ve Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’nin oy kaybetme kaygısı sonucunda girmiş oldu. Fransa Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı köklü müfredat değişiklikleri uyarınca, 4 Eylül'de başlamış olan yeni öğretim yılında öğrenciler, 1910'dan bugüne kadar dünya tarihindeki gelişmeleri incelerken, "Ermeni Soykırımı" başlığı altında bir bölüm de okuyacaklar.

 

İşin kötü tarafı Fransa'nın Milli Eğitim Bakanları Xavier Darcos ve Luc Chatel'in 14-15 yaşındaki orta son sınıf öğrencilerinin Tarih ve Coğrafya ders kitaplarında ciddi değişiklikler yapılmasına onay vermelerinden sonra Fransız gençleri, 1915 yılında yapıldığı iddia edilen Ermeni soykırımını bir iddia değil, tarihi bir gerçek sanacaklar ve o bilgilerle hayata atılacaklar.

Bazıları da hayatlarının ileri dönemlerinde politikaya girecek ve Türklerin Ermenilere soykırım uyguladıkları bilgisi ile Türklere ve Türkiye Cumhuriyetine karşı şartlandırıldıkları hasmane duygular ile karar alacaklar, Türkler ve Türkiye ile bu duyguların etkisi altında ilişkiler kuracaklar.

Bu ilişkilerin nasıl olacağını şimdiden kestirmek zor değil.

 

Fransa, yaptığı bu büyük siyasi yanlışlık ve hata ile Türk düşmanı bir nesil yetiştirmeye başladı.

 

Kurulduğu günden beri Avrupa Birliği’nin liderliğine oynayan Fransa’nın bu uygulaması benim aklıma, 24 Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıs Türk ile Kıbrıs Rum halklarının ortak Federal bir devlet kurmaları için yapılmış olan “Annan Planı Referandumu” öncesi ve sonrasında milyonlarca Dolar/Euro akıtılarak organize edilen iki toplumlu faaliyetler ve ders kitaplarının değiştirilmesi konusunu getirdi.

 

KKTC’deki okullarda okutulmakta olan ve 1955-1974 yılları arasında Rumlardan gördüğümüz mezalimi ve soykırımı tarihi belgelerle, resimlerle, basından örneklerle çocuklarımıza anlatan kitaplar, Referandum dönemi sonrası iktidar tarafından derhal iptal edilmiş, ulusal eğitim sistemimizin öğretim programından kaldırılmış, yerine Avrupa Birliği’nin parası ile basılmış yeni “Kıbrıs Tarihi” kitapları konmuştu.

 

1955-1974 yılları arasında bizlere uygulanan soykırım aniden yok edilerek unutturulmaya çalışılmış, yerine güllük gülistanlık bir “Kıbrıs Tarihi” okutulmuştu çocuklarımıza, 4 ciltlik, kuşe kağıda basılmış, parlak renkli resimlerle donatılmış kitaplarla. Sanki adada tek halk varmış gibi “Kıbrıs halkı” kavramı da yoğun bir şekilde işlenmişti bu tarih kitaplarında.      

 

Biz Kıbrıslı Türkler, AB’nin baskısı ve parası ile kitaplarımızdan “Rumların bize yaptıklarını” kaldırmıştık ama aynı şekilde AB tarafından tarih kitaplarını değiştirmeleri istenen Kıbrıslı Rumlar, kitaplarını büyük bir inat ve milliyetçi duygularla değiştirmemişlerdi. Hala daha Kıbrıs Rum tarafındaki kitaplarda “En iyi Türk ölü Türk’tür” teması yer almakta ve Türklerin barbarlığından bahsedilmektedir.

 

Fransa’nın başını çektiği Avrupa Birliği, bizim kitaplarımızda, 1955-1974 yılları arasında uğradığımız soykırımı kaldırmamızı isterken, bizzat kendisi niye tarih kitaplarında, bir takım sahte telgraflara dayanarak gencecik yavruların beyinlerini asılsız iftiralarla doldurmak ve bu çocukları soykırımın yapıldığına inandırarak, Türk düşmanı olarak yetiştirmek istemektedir, pek de anlamış değilim.

 

Bizlere, geçmişi ve komşumuz Rumlardan gördüğümüz mezalimi unutmamızı tavsiye eden AB ile AB’nin liderlerinden Fransa bunun tam tersini yaparak, çocuklarını Türk düşmanı olarak yetiştirmekte. Bu ikiyüzlü uygulama pek anlaşılır olmasa da şaşıracak bir şey yok. Zira karşımızdaki klasik Avrupa portresi …