Bugün bu köşeyi sadece ve sadece bir duyuruya ayırıyorum.

Açık Radyo’da birkaç gün önce yayınlanan “Hikâyenin Kadın Hali” programı ve bu programı her yere iletmeye çalışan arkadaşlarım, bu duyuruyu yapmamı kaçınılmaz kıldı. Şu anda New York’tayım ama New York halleri bekleyebilir… Acil olan depremin kadın halleri…

İki kadın kuruluşu, KAMER ve VAKAD, Van ve çevresinde dağları yerinden oynatmaya çalışıyor ya da yerinden oynamış dağları yerli yerine oturtmaya… KAMER’den Nebahat Akkoç ve VAKAD’dan Zozan Özgökçe’nin söz konusu radyo programında anlattıkları, kadınların hem korkunç durumlarını hem de olağanüstü çabalarını ortaya koyuyor. (Programın tümünü www.archive.org/details/hikayenin.kadn.hali20111027 adresinden dinleyebilirsiniz. Dinleme olanağı olmayanlar için, ben kısaca belirteyim.)

Günlerdir insanüstü bir çaba gösteren Zozan Özgökçe’nin kimi saptamaları şöyle:

“Depremin olduğu gün pazardı ve evlerde daha çok kadınlar ve çocuklar vardı. Erkekler kahvaltı yapıp çıkmışlardı. Ölen ve yaralananların çoğunluğu o yüzden kadınlar... Şimdi de kadınlar nereden ne yardım gelebileceği ile ilgili bilgiye ve yardıma ulaşamıyor. İletişim ağları erkek iletişim ağları, kadınlara bilgi ulaşmıyor... Çocuklu kadınlar da şu anda çocuklarına bakmakla meşguller. Çadır kentlerde hâlâ tuvalet yok. Kadın ve çocukların orada kalmasını iyice zorlaştırıyor.”

KAMER, biliyorsunuz Doğu ve Güneydoğu’daki en yaygın en geniş kapsamlı kadın kuruluşu. Van’daki binaları kullanılamaz hale geldiğinden, iki çadır kurmuşlar. KAMER çadırları Van Devlet Tiyatro’sunun bahçesinde. Ayrıca bir de gezici bir araçları var. Bu çadırları hem dayanışma örgütlemek, hem de gelen malzemeleri kadınlara ulaştırmak için kullanıyorlar… İlk günler bölgedeki ağlarını harekete geçirerek yardım toplama ve yönlendirmeye yoğunlaşmışlar. Erciş ve köylere dağıtım yapıyorlar. Diyarbakır, Erzurum ve Hakkâri’den KAMER’li kadınlar dönüşümlü olarak Van’a gidip çalışıyor. Oradalar, sonra dönüşümlü olarak diğer illerden kadınlar gidip kalacaklarmış. Doğrudan kadınlara yönelik malzeme göndermek isteyenler olursa, onları Tatvan ve Diyarbakır’da topluyorlar. Van’a çok büyük bir yığılma var ve teslimatlar gecikiyor diye bu yolu kullanıyorlar şimdilik. Her iki yerden de her gün toplanan malzemeleri Van’a götürüyorlar ve dağıtıyorlar.

Gerek Nebahat Alkoç, gerek Zozan Özgökçe kadınların yardımlara ulaşmakta çok zorlandıklarına dikkati çekiyordu. Bu süreçte kadınların omzundaki yük daha da artmıştı.

Savaşta ve şiddette, sömürüde ve esarette, yoklukta ve yoksullukta, sömürülenin de sömürdüğüdür kadın! Ezenin de ezdiğidir! İki kat ezilen, iki kat sömürülendir. Ve elbet yardıma en son, en geriden ulaşacak olandır…

İşte sevgili okurlar, yardımlarınızın doğrudan hedefe ulaşmasını istiyorsanız, kadınlara yönelmekte fayda var: VAKAD ve KAMER’in iletişim bilgileri ve banka hesap numaraları şöyle:

VAKAD - Zozan Özgökçe: e-posta: [email protected] Denizbank Van şubesi, Şube kodu 2500. Hesap No 1315561-351. İban: TR41 0013 4000 0013 1556 1000 01

KAMER - Nebahat Akkoç - Van’daki KAMER çadırı Tel: 0530-664 44 10 - DİYARBAKIR

Tel: 0412 228 10 53 Banka Hesap numarası: KAMER Vakfı Ziraat Bankası Bağlar Şubesi (şube kodu 906), 44382665-5008 - İban:TR32 0001 0009 0644 3826 6550 08

İletişim ağları paranın yanı sıra hâlâ kadın, erkek ve çocuk iç çamaşırına, bebek mamasına ve battaniyeye büyük ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Nebahat Akkoç radyo programında şöyle diyordu:

“Hakikaten Türkiye tek yürek oldu. Ötekileştirenlerin, ayrımcılık uygulayanların, insanları birbirlerinden uzaklaştıranların bütün emellerini boşa çıkaracak müthiş bir dayanışma yaşıyoruz. Bunun kendisi zaten herkesi çok ısıtıyor. Van depreminin acısı ve bıraktığı olumsuzluk bir yana, Türkiye’deki bu müthiş dayanışma bugüne kadar yaşadığımız pek çok sorunu geride bırakabileceğimizi de düşündürtüyor.”

Keşke… keşke… keşke… Ayşegül Altınay’ın dediği gibi: Umarız öyle olur ve Van depremi barışın yolunu açar.