Bir türlü demokrasiyi getiremedik şu ülkeye.
Tam bir polis devleti.
Arabanı istediğin yere park edemezsin. Her yerde kamera, hız sınırını geçtin mi “şip-şak”, haftasında ceza. Fotoğrafınla birlikte. 12 puanın var. Hız cezası 6 puan. Kırmızı ışıkta geç, 3 puan. Puanların bittiğinde ehliyetinde gider. Ehliyet alması zaten çok zor. Vatandaşa işkence.
“Credit Score” mu ne diyorlar? Bir tane faturanı ödeme ya da geciktir kredi puanın düşer. Puanın azalırsa hayatın zorlaşır. Kontratlı cep telefonu bile alamazsın. Ev kiralayamazsın.
Arsa alırsın, üzerine istediğin gibi ev yaptırmazlar. Evin var, istediğin gibi değişiklik yapamazsın. Tarlan var, istediğin gibi ekemezsin.
Her şeye ceza, her yer de kural, her yer de polis ve devlet gücü.
İtiraz mı ettin? İsyan mı ettin? Hadi protesto edelim desen elli tane kuralı, kaidesi. Ona da isyan ettin, biraz şöyle otobüs yakayım, polise taş atayım desen yerlerde süründürürler. Biber gazının en alasını yersin. Fişlenir, ömür boyu iflah olamazsın.
Gençler siyasetten uzak. Siyasete katılım oranı yüzde 40’ları geçmiyor. Gerçi yaşlılarında güvenini kaybetti hükümetler. Sağcısı da solcusu da aynı. Seçimlere katılım oranı yüzde 60’larda.
Yazık hala bir demokrasi getirmedik şu ülkeye.
Gençler birkaç sene önce polis zulmüne isyan etti. İsyan büyüdükçe büyüdü. Tüm şehirlere yayıldı. Her yeri yaktılar, yıktılar. Ama maalesef bizim polis yine aynı. Sinsice kameraya çekmiş bütün olanları. Üç günde binlerce genci, çocuğu tutukladılar. 18 yaş altı yüzlerce çocuğa ceza verdiler. Diktatör başbakan açıklama yaptı “suç işleyebilecek yaştalarsa, ceza da alabilecek yaştadırlar”. Kimseyi dinlemediler. Özel mahkeme kurdular. Bir günde muhakeme edip binlerce insanı hapse attılar. On binlerce insan fişlendi, yazık oldu.
Medya da baskı altında maalesef. Özgürce yayın yapamıyorlar. Ülkede devletin politikalarına aykırı bir yayın yapmaya kalk bakalım, hemen yasaklarlar. Yalandan bir iki yayın yapanlara bakmayın, halkın gazını almak için planlı onlar. Hiçbir işe yaramaz yayınlar.
Sokakta içki içmek yasak. 18 yaşın altındaysan içki değil sigara bile alamazsın. Alkol reklamı yapmanın bir sürü kuralı var. Bıktı millet bu despotlardan.
Vergiler çok ağır. Çöp vergisi bile 450 lira. Yazık günah.
Hadi diyelim kurdun bir siyasi parti. Hadi diyelim büyüttün partini ve iktidara geldin. Sıkıyorsa kafana göre karar al, kanun çıkart. Adına bürokratik vesayet mi dersin, asillerin hâkimiyeti mi dersin, beyaz vatandaşların despotluğu mu dersin, onlardan izinsiz hiçbir şey yapamazsın. Ne dersen de ama siyasal iktidar olman devlete hâkim olduğun anlamına gelmez.
İstediğin şeyi istediğin gibi yapamadığın, özgürce yaşayamadığın bir ülkede demokrasi var diyebilir misin?
…
Türkiye’deki özgürlükleri özlüyoruz burada.
İngiltere’den selamlar…
