Şu dakikalar itibariyle, Hollanda’nın Rotterdam kentine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’mız Fatma Betül Sayan Kaya Hollanda polisince son derece faşist bir uygulama ile alıkonulmuş durumda. Türkiye Cumhuriyeti Bakanı, Türkiye toprağı sayılan konsolosluk binasına otuz metre mesafede durduruldu ve konsolosluk binasına girmesine izin verilmiyor.

Bu gece yaşananlar geri dönüşü oldukça zor olan sonuçlar doğuracaktır. Hollanda yönetimi tarafından bakanımıza yapılan saygısızlık, diplomatik nezaketsizliğin oldukça ötesine geçmiş ve düşmanca bir tavır almış durumda. Böyle bir durumda bile hala monşer kılıklı tiplerin çıkıp aman sert konuşmayalım aman Nazi demeyelim ama faşist demeyelim diyorlar. Faşiste faşist, naziye nazi demeyeceksek ne diyelim Mahmut mu diyelim?

Bediüzzaman diyor ki; ’’Hem madem bir zalim ve vicdansız bir adam, birisini yere atıp ayağıyla onun başını kat’î ezecek bir surette davransa, o yerdeki adam eğer o vahşî zalimin ayağını öpse, o zillet vasıtasıyla kalbi başından evvel ezilir, ruhu cesedinden evvel ölür. Hem başı gider, hem izzet ve haysiyeti mahvolur. Hem o canavar, vicdansız zalime karşı zaaf göstermekle, kendisini ezdirmeye teşcî eder. Eğer ayağı altındaki mazlum adam, o zalimin yüzüne tükürse, kalbini ve ruhunu kurtarır, cesedi bir şehid-i mazlum olur. Evet, tükürün zalimlerin hayâsız yüzlerine!’’

Monşer kafalılara sesleniyorum, yok Hollanda’yla şu kadar ticaretimiz varmış yok Hollanda’nın Türkiye’de şu kadar yatırımı varmış. Olsun kardeşim, gerekirse tüm ticareti bitirsinler gerekirse tüm yatırımları çeksinler. Hollanda ekonomisi Türkiye ekonomisinin yarısından biraz fazla. Korkmayın bu kadar! Hollanda AB üyesi, Avrupa’nın bir parçası diye korkuyorsanız o birlik dağılıyor, dağılacak. Hem de bizzat bakanımıza bu terbiyesizliği yapan zihniyet tarafından.

Almanya ve Hollanda’nın başını çektiği bu Türkiye düşmanlığında Brexit’in ve Türkiye ile İngiltere’nin yakınlaşmasının da etkisi olduğunu söylemem gerek. Avrupa Birliği sadece dağılmakla kalmıyor, hepsinin altındaki zemin yavaş yavaş kayıyor. Bunun ortaya çıkarmış olduğu tedirginlikle, demokrasiden faşizme doğru hızlı bir kayış yaşıyorlar. Bu kayış artacak. Sonra ne mi olacak, birbirilerine düşecekler.

Avrupa Birliği projesi, demokrasi ‘güdüsü’ ile bugüne kadar geldi. Ancak, demokrasiyi bizzat kendilerinin sindiremediklerini son yaşananlar ortaya çıkarıyor.