İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Amerikan yönetimi, İsrail'e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze'de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosu'nun İsrail'e 25 milyar dolarlık askeri yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçelievler'de bir otelde gerçekleştirilen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'nda yaptığı konuşmada, Filistin halkının Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye bir devletlerinin olmamasının hem büyük bir ayıp hem de çok ciddi bir haksızlık olduğunu belirtti.

Bu adaletsizliğin süratle giderilmesi gerektiğine inandıkları kaydeden Erdoğan, "Geçen hafta Güvenlik Konseyi'nde bu yönde atılan adım, ABD'nin vetosuyla karşılaşmış ve engellenmiştir. Amerika bu kararıyla sadece Filistin halkının değil, Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. İsrail'in daha fazla şımartılmasına sebep olan bu kararı kabul etmiyoruz. Amerikan yönetimi, İsrail'e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor, sorunun daha da büyümesine vesile oluyor. Gazze'de 35 bin insan acımasızca katledilmişken Amerikan Senatosunun İsrail'e 25 milyar dolarlık askeri yardım paketini onaylaması bunun en net göstergesidir." diye konuştu.

Erdoğan, adil bir hakemlik yerine İsrail'e hamilik yapmanın, bölgedeki krizlerin derinleşmesi ve yayılmasından başka hiçbir işe yaramayacağını ifade ederek, "1915 olayları üzerinden Türkiye'ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi, Gazze'ye bakmalı, İsrail'in Gazze'deki soykırım girişimlerini görmeli, bunun engellenmesi için gayret etmelidir. Filistin meselesini, Batılı ülkelerin artık sabır taşımızı çatlatan ikiyüzlü politikalarını reddediyoruz. Amerikan vetosu bizim 'dünya beşten büyüktür' tespitimizin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir." şeklinde konuştu.

- "Siyonizm'in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu çok net anlaşılmıştır"

Gazze krizinde Siyonizm'in Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bizzat görmüş olduklarına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu süreç, Siyonist şebekenin ekonomiyi, ticareti, medyayı, sanatı, sinemayı, düşünceyi, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Yıllarca bize demokrasiden bahsedenlerin, fikir ve toplanma hürriyetinden dem vuranların söz konusu İsrail olunca, İsrail'in çıkarları olunca nasıl faşizan hale geldiklerine hep birlikte şahit olduk. Batı'nın demokrasi, özgürlük, hukuk, ifade, düşünce, basın hürriyeti gibi değerleri, işin ucu İsrail'e dokununca unutuldu, hemen rafa kaldırıldı."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir haftadır Amerikan üniversitelerinde yaşananları tüm dünya gibi kendilerinin de ibretle takip ettiğini belirterek, "Gezi olaylarında İstanbul'a kamp kuranlar, Filistin protestolarını görmüyor. Gazze'deki zulme tepki gösteren aydınlar, gazeteciler, yazarlar, sanatçılar ve siyasetçiler adeta linç ediliyor. Uluslararası basın kuruluşları Gazze'de öldürülen 140'tan fazla gazeteci meslektaşları hakkında çıkıp tek bir cümle dahi kuramıyor. Siyonizm'in hemen her alanda nasıl korkunç bir tedhiş oluşturduğu, siyasetçilere korku saldığı, şantaj yaptığı, devletleri baskı altında tuttuğu, geride bıraktığımız 7 ay içerisinde çok net anlaşılmıştır. BM Güvenlik Konseyi, İsrail'e söz geçirememiş, Gazze'deki katliamların önüne geçememiştir." ifadelerini kullandı.

- "İsrail'in durdurulması için gayretlerimizi artırmalıyız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 2 milyarlık nüfusuyla İslam dünyasının Gazze imtihanını başarıyla veremediğini dile getirerek, "Bütün insanlığın kaderini 5 ülkenin keyfine bırakan mevcut yapının devam ettirilmesi mümkün değildir. Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna biz inanıyoruz. Ama bunun için hep birlikte daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor." dedi.

Yüreğinde Kudüs sevgisi taşıyan parlamenterlerin de desteğiyle daha adil bir dünya hedefine yaklaşacaklarına inandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı dramların gündemden düşürülmemesi noktasında da hepimiz çok daha fazla çaba harcayacağız. İsrail'in durdurulması, Netanyahu denilen bu kasabın başta olmak üzere sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için de gayretlerimizi artırmalıyız. Şu anda arkadaşlarımız, Güney Afrika'yla müşterek bir çalışmanın içerisinde evet, Lahey Adalet Divanı'yla münasebetlerini sürdürüyorlar. Biz de takipçisiyiz. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkanlarla Gazze'nin ve Filistin'in yanında olmaya devam edeceğiz."

- Programdan notlar

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi İmam Hatibi Bünyamin Topçuoğlu'nun Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, konferansın tanıtım videosu, Filistin'le ilgili belgesel ve Türkiye'nin Kudüs bağlamında yaptığı faaliyetlerle ilgili video izletildi.

TBMM Başkanı Numan Kurulmuş, Parlamenter Arası Kudüs Platformu Başkanı Hamid Abdullah Al Ahmar ile platformun Türkiye Başkanı Nurettin Nebati, programda birer konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konuşmasının ardından, Al Ahmar tarafından Ankebut Suresi'nin 69. ayetinin yer aldığı Arapça "Ama bizim uğrumuzda cihat edenleri elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraber." yazılı tablo takdim edildi.

Nebati de başlık kısmında güç simgesi olan 2 aslan figürünün bulunduğu, gövde kısmının üst tarafından Kudüs, Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra'nın işlendiği, orta kısmında ise İngilizce "Tekrar döneceğiz" yazılı anahtar figürünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye etti.

Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, TBMM İdare Amiri ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve birçok ülkeden temsilciler de katıldı.

Program, aile fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.

(Bitti)