Stratejik amaçlı terör eylemleri ülkemizde ve dünyada çok sayıda can almaktadır. Çoğunlukla bu tarz haberler medyaya da yansımaktadır. Ülkemizde olan biteni göz önünde bulundursak ölüm temalı konuşmalar, ölümün yarattığı kaygı ve endişe ev ortamına da yansır. Bugünlerde ebeveynler çocuklarına şiddeti, öfkeyi, savaş kavramını ve ölümün ne olduğunu açıklamak gibi zor bir görev içerisindeler. Çocukların dünyayı daha iyi anlamaları için bu konuşmanın çok dikkatli ve gerçekçi şekilde yapılması gerekmektedir. 5 yaşına kadar çocuk ölüm kelimesini duymuş olsa bile bunu tam olarak kavraması pek mümkün değildir, ancak buna rağmen meraklarını gidermek adına sürekli ölmenin ne olduğunu sorup anlamaya çalışırlar.  

Bu konuyu konuşurken anne ve babaların dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Bir çocuğa ölüm kavramını anlatabilmek için önce çocuğun içinde bulunduğu, 

·       

  • Yaşı
  • Gelişimsel düzeyi
  • Bilişsel düzeyi
  • Sosyal çevresindeki insanları göz önünde bulundurmalıyız.   

Ölüm konusu konuşulmadan önce, çocukların akıllarına gelen soruları sorabilmesi için onlara zaman ayırın ve rahat bir ortam sağlayın. Sorulan sorular size saçma ve komik gelebilir ancak unutmayın ki çocuk anlamak ister ve kendi anlayacağı dili aslında size ip ucu olarak sunar.  

Çocuk ölümün yaşamın sonu olduğunu, geri dönüşün olmadığını ve kaçınılmaz olduğunu bilmeli. Bunu anlamakta zorlanabilir, bundan dolayı siz sabırlı olup ona cevapları vermeye devam etmelisiniz.

Çocuk ölüm kavramı hakkında az çok bilgiye sahip olduktan sonra bunu kişiselleştirmeye başlar. Diğer bir değişle kendilerinin, sizin de öleceğinizi fark edip kaygılanmaya başlar. Yaşa bağlı olarak bunu direkt sözlü olarak ifade edemeyebilir ancak söylediği bir şarkıya, çizdiği bir resme duygularını yansıtabilir.

Yüksek bir düzeyde kaygının sebebiyet vermemek için çocuğun sorularına cevap verirken kesinlikle yaşını göz önünde bulundurun ve somut kavramlar seçmeye özen gösterin; ancak gerçekçi olun. Çünkü çocuk bir şekilde gerçeği bilecektir. Örneğin, bundan bilmem kaç sene önce araba ile bir yere gidiyorduk. Arabayı süren baba, otobana aniden çıkan hayvana çarptı. Arabadaki çocuk babasına ne olduğunu beş kez sordu. Baba ise bu beş seferde doğru olmayan cevaplarla çocuğu geçiştirdi, ancak çocuk inatla sormaya devam etti. En son baba ‘Bir hayvana çarptım ve sanırım o öldü’ dediği zaman çocuk sustu ve daha da sormadı.  

Hangi yaş ölümü nasıl algılar? 

5 yaşındaki bir çocuk ölümü anlamaya başlar ama bir daha dönememeyi anlayamaz.

6 yaşından sonra herkesin bunu yaşayacağını anlamaya başlar.

7 ile 10 yaş arası ölüm anlaşılır.

10 yaş sonrasında ergenlik başlangıcı ile ölüm kavramı bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Çocuk evreni anlama, yaşama nedenini anlamaya yönelik konulara ilgi duymaya başlar. Eğer zor bir sürecin içinden geçiyorsa hayalini kurduğu o diğer dünyaya gitmeyi çözüm olarak görebilir.  

Kaybı olan çocukla konuşmak 

  • Kaybı geç söylemenin pek bir anlamı yoktur bundan dolayı mümkün oldukça en kısa zamanda söylenmeli.
  • Kaybı çocuğun duygusal olarak bağlandığı kişi söylemeli. Bu kişi çocuğun az tanıdığı veya sevmediği bir kişi olmamalı.
  • Uyumak ve uzun bir yolculuğa çıktı gibi açıklamalardan sakının.
  • Gitti de demeyin çünkü gitmek gelmek ile bağlantılıdır.

  • Çocuk ölüm karşısında ağlayabilir. Bu çok normal bir tepkidir. Göz yaşı kadar masum güzel bir tepki yoktur. Bunun karşılığında ‘ Anneyi üzüyorsun bak ağlama’ gibi bir tepkiden lütfen kaçının.
  • Duygularınızı çocuğunuza sınırlı bir pencere içerisinden paylaşabilirsiniz.
  • Çocuk size milyon tane soru sorabilir. Siz de soru sormasını cesaretlendirmeye devam edin, çünkü O da neler olduğunu anlamaya çalışmaktadır.
  • Cenaze törenlerine gitme veya gitmeme en tartışmalı konudur. Aile büyükleri son kez vedalaşmak adına çocuğun oraya götürülmesinde ısrarcı olurken bir kısım da ‘ aman çok etkilenir’ düşüncesini savunur. Bu aileye kalmış bir karardır ancak 6 yaşından önce çocukların cenazeye katılması çok doğru olmayabilir. Çocuk özellikle gitmek istemiyorsa kesinlikle zorlanmamalıdır.
  • Eğer çocuk bu konuyu konuşmak istemiyorsa onu yargılamayın.
  • Eğer çocuk bir felaket sonrası yakınını kaybettiyse öncelikle yaşanan felaket hakkında çocuğa bilgi verilmeli ve olayın olduğu yerden uzaklaştırılmamalı. Araştırmalar önceden yaşadığı yere bir daha dönmemiş olanların olaydan daha fazla etkilendiğini göstermektedir.
  • Ölümden sonra ne olacağını merak eden çocuğa inancınız ne yöndeyse ona göre kendisine bilgi verebilirsiniz.
  • Çocuğunuzu unutmayın, onu sevin, öpün ve sarılın. Eğer duygusal olarak sıkıntı yaşıyorsa onu sevdiği bir aktiviteyi yapmaya yönlendirebilirsiniz.