Yunanistan’ın çiçeği burnunda başbakanı Çipras bugün ilk resmi ziyaretini gerçekleştirmek üzere Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias ile birlikte Güney Kıbrıs’a gelecek.

 

Çipras, hafta içinde İtalya ve Fransa’ya resmi bir ziyaret yapacağından Güney Kıbrıs’a apar topar, daha doğrusu hazırlıksız olarak geliyor. Gerçekte niyeti belli ve daha adaya gelmeden de bu niyetini ortaya koydu.

 

“Kıbrıs Rum Yönetimi karar alır Yunanistan kayıtsız şartsız destekler” kuralının yeni hükümet için de geçerli olduğunu vurgulamak, Kıbrıs Rum Yönetimine Türkiye ile olan ilişkilerde gaz vermek, AB ile olan ilişkilerde de birlikte hareket etmek ve Yunanistan’ın Kıbrıs konusundaki politikasını üst seviyede belirlemek.

 

Bu üst seviyede belirlemek konusu daha şimdiden Rumları ürkütmüş durumda. Yunanistan’ın saldırgan tutumunun dolayı kendilerinin Avrupalı dostları ile olan ilişkilerinin bozulacağından endişeleri var. Özellikle de “Mavi Marmara” olayından sonra Türkiye ile İsrail’in arasının bozulmasını fırsat bilip İsrail ile oluşturmayı başardıkları politik ve doğalgaz konusundaki yakınlaşmanın bozulacağı kaygısı içindeler.

 

Kaygılarının kökeninde Çipras kabinesinin SYRIZA’lı üyelerindeki Anti Semitik düşünceler.  

Çipras kabinesinin Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, “İkinci Versay Antlaşması” olarak kabul edilmek üzere ülkesi için AB yardımı çağrısı yaptı. Mali konularda bu isteğin Almanya ile Yunanistan arasında bir kırılma noktasını oluşturacağı kesin. Bundan daha da önemli bir sorunu İsrail ile ilişkiler konusu oluşturacak.

 

Çipras hükümetinin İsrail’e hasmane bakışı, Avrupa Birliği’nin Ortadoğu politikasını da derinden etkileyecek. Ortadoğu konusunda Almanya ile Yunanistan arasındaki derin yaklaşım farklılığı, Alman Şansölyesi Merkel ile yeni Maliye Bakanı Yanis Varoufakis arasındaki fikir ayrılığından kaynaklanıyor.

 

Zira Maliye Bakanı Yanis Varoufakis, Avustralya da devlet radyo kanalı SBS ‘de sunucu olarak çalışırken, programlarında Yahudiler ve özellikle de İsrailli Yahudiler karşı olumsuz yönde kalıplaşmış önyargıların tekrardan oluşmasını teşvik ettiği için 2005 yılında işinden atılmış.

 

İşinden atıldıktan sonra İsrail’i eleştirmeye devam eden Varoufakis, İsrail’in Filistinlilere karşı sadist davranışlar içinde olduğu ve uluslararası suç işlediği inancında olduğu için, basında yer alan genel eleştirilerden de öteye İsrail’i adeta şeytanlaştırmayı tercih etmekte.

 

Yunan kabinesinin SYRIZA’lı üyelerinin görüşleri de Maliye Bakanı Varoufakis ile tıpa tıp aynı. Örneğin Denizcilik Bakanı yardımcısı Theodoros Dritsas, Gazze filosundan emekli bir denizci.

Çipras kabinesi dün bir, bugün iki olmasına rağmen AB’nin Rusya karşıtı olumsuz girişim ve yaptırımlarını AB içinde siyasi manevralarla durdurma girişimini başlatarak, AB’nin Ortadoğu politikasına da internet üzerinden eleştiriler yağdırdı.

 

Bu görüşün altyapısını Cuma günü gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları toplantısında Yunan Dışişleri Bakanı Kotzias ortaya koydu ve Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulanmasına karşı çıkarak diyalog kurulmasını tavsiye etti. Yunanistan delegasyonu, “Rusya'ya yönelik yeni yaptırımlar” cümlesini toplantı bildirisinden çıkarttırmayı da başardı.

 

Yunanistan ile AB arasındaki ilk diplomatik kriz, yarın yapılacak AB Bakanlar Konseyi’nde, Ukrayna meselesi yüzünden Rusya’ya yaptırımlar konusu görüşüldükten sonra yayınlanacak sonuç metni konusunda çıkacak. Yunanistan daha şimdiden, yani ortada fol yokken, yumurta yokken olası Rusya karşıtı bir sonuç bildirgesini veto edeceğini açıkladı...

 

Tüm bu bilgiler ışığında Avrupa Birliği ile Yunanistan’ın arasının bir müddet sonra limonileşeceğini söylemek kehanet olmayacak.

 

Ata ATUN

e-mail: [email protected]

http://www.ataatun.org 

Facebook: Ata Atun

http://www.twitter.com/ataatun