CHP\'de bir süredir kurultay heyecanı yaşanıyor ama Ankara\'nın olağanüstü gündemi bu heyecanı biraz geri plana itti.

CHP\'nin, kurultayları en çok seven parti olduğuna kuşku yok. Kemal Kılıçdaroğlu, partinin başına geleli henüz 2 yıl dolmadan toplam 4 kurultay görmüş olacak. Sonbaharı da sayarsak 6 aya bir kurultay düşüyor. Bu bir dünya rekoru olmalı. CHP\'nin siyaset arenasında \'kurultaylar partisi\' diye anılması boşuna değil.

Haftaya iki kurultayı peş peşe yapacak. Her ikisinin de görünen gündemi \'tüzük değişikliği\'. Ama hedefte hesaplaşma da var. Kurultaylar, parti içi muhalefetin eseri. 26 Şubat\'taki kurultayı anlatırken CHP lideri \'şölen\' diyor. Kurultay veya kongreler genellikle olmayan ancak özlemi çekilen temalarla gerçekleşir. Kılıçdaroğlu\'nun ilk kurultaylarında \'iktidar\' vurgusu dikkat çekiciydi. Şölen ifadesi parti içi sorunlar yerine olumlu algı oluşturmaya yönelik.

Kurultayların mekânı bile mesaj yüklü. İlk kurultay Ankara\'nın en büyük spor salonu Arena\'da... 10 bin kişilik. Kılıçdaroğlu\'nun bir gövde gösterisi yapacağı kesin. Muhaliflerin talebi üzerine yapılacak ertesi günkü kurultay ise CHP\'li Çankaya Belediyesi\'ne ait 2 bin kişilik Ahmet Taner Kışlalı Salonu\'nda... Haberlere bakılırsa ikinci kurultay seyirci ve basına kapalı olacak. Önder Sav\'ın salona girememe riski var. Delege değil çünkü. Eski parti büyüğü olarak ara formül geliştirilmezse Sav kurultayı dışarıdan izleyecek.

Yapılacak iki kurultayın da kâğıt üzerindeki gündemi tüzük değişikliği. Genel başkan seçimi yok. Ancak hesaplar farklı. Parti içi muhalefetin hedefi Kılıçdaroğlu\'nu burada zayıflatmak, finali ise sonbaharda yapmak... Bu stratejinin tutması zor. Muhalefet ağırlık koyamadı. Tüzük kurultayında mevzi kazanması pek olası görülmüyor. Daha bugünden bir mağlubiyet ve bozgun havasından söz edenler var. Deniz Baykal\'ın tavrı ilginç... Parti içi tartışmalarda taraf olmaktan kaçınsa da genel merkezle tam örtüşmeyen siyasi duruşu söz konusu... Divan başkanlığına talip... Nedenini kestirmek zor değil. Amaç \'Ben parti üstü bir insanım, birlik ve beraberliğin sembolüyüm\' görüntüsü vermek. Bu mesajın pek alıcısı yok. Baykal\'ın, Kılıçdaroğlu\'nun boşalttığı alanı \'parti büyüğü\' sıfatıyla doldurması pek mümkün görünmüyor.

Muhaliflerin normal şartlarda Kılıçdaroğlu\'nu koltuğundan düşürmesi güç. CHP, Kılıçdaroğlu liderliğinde referandum ve genel seçimlerde umduğunu bulamadı. \'Yeni CHP\' anlayışıyla temel politikalarda esneklikler yaşandı, ideolojik vurgu yerini projelere bıraktı ama bu değişim rakamlara yansımadı. Seçim başarısızlığına rağmen Kılıçdaroğlu\'na dönük \'umutlar\' tükenmedi. Teşkilat ve tabanda kredisi var.

Kılıçdaroğlu\'nun, parti yönetimine tam mührünü vuramadığı doğru. 2 yıl içinde Genel Merkez ve Meclis grup yönetiminde kulvar dışına çıkanlara sıkça rastlandı. CHP liderinin bu kurultaylardan güçlenerek çıkması güçlü ihtimal... Partideki ipleri büyük oranda eline alacak. Mevcut delegeler, 2 yıl önce Deniz Baykal ve Önder Sav döneminde seçilmişlerdi ancak 3 ay içerisinde yapılacak il kongrelerinde delegelerin yapısı büyük oranda değişecek. Örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, tıpkı Önder Sav gibi yönetime bağlı delegasyon oluşturmak için tüzüğün ve ilgili kanunların verdiği tüm hakları sonuna kadar kullanıyor.

Cevabı aranan soru partide tutunamayan, tasfiye olan CHP\'lilerin ne yapacağı... Köşelerine çekilerek, siyasetten kopmaları mümkün olmayan CHP\'lilerin önünde iki seçenek var: Ya yeni bir parti kuracak ya da bir başka partiye -DSP\'ye sözgelimi- yönelecekler. Ana gövdeden koparak başarılı olmak kolay değil. Siyaset tarihi olumsuz örnekleriyle dolu. Buna rağmen denemek isteyeceklerdir.

CHP çifte kurultaya giderken tartışılan, tüzükte yapılacak köklü değişikliklerden çok, partideki tarafların gücü ve kurultaydan sonra neler olacağı...

(ZAMAN)