Mustafa Kemal, Cumhuriyet Halk Fırkası’na muhalefet edecek, hatta iktidarı onun elinden halkın oylarıyla alacak bir siyasi partinin kurulması gereğine 1930’da çıktığı bir yurt gezisinden sonra karar verir. O gezide, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak’a şöyle der:

Bunalıyorumçocuk, büyük bir ıstırap içinde bunalıyorum. Görüyorsun ya, her gittiğimiz yerde dert ve şikayet dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk, maddi ve manevi perişanlık içinde...”

Halk Fırkası ülke kalkınması için tek kaynağa sırtını dayamıştır o da vergi, vergi yine vergi! Üstelik Halk Fırkası yönetici ve kimi milletvekilleri, devlet ihalelerini iş adamları adına kovalayarak kendi ceplerini dolduruyor ve günün deyimiyle nüfuz suiistimali yapıyorlardı dur durak bilmeksizin. (Hasan Rıza Soyak)

Mustafa Kemal, geç de olsa Halk Fırkası’nın ülkeyi perişan ettiğini anlamış ve çare olarak en yakın dostu Fethi Okyar’ı “beş gün beş gece Yalova’da güçlükle ikna ederek” Serbest Fırka’yı kurmasını sağlamıştır.

Serbest Fırka’nın kurulması halkı öylesine mutlu etmiştir ki, İzmir’de sokaklara doluşan binlerce insan Fethi Bey’i karşılarken “Yaşasın Gazi, Yaşasın Fethi Bey!” diye haykırmış, Gazi’nin onları ikinci kez kurtarmakta olduğu kanısına varmıştır.

Ancak kendini Devrimlerin Bekçisi ilan eden Halk Fırkası, Fethi Bey, Nuri Conker, Gazi’nin kız kardeşi Makbule Hanım, Ağaoğlu Ahmet Bey, Dr. Reşit Galip, Mehmet Emin Yurdakul ve daha nice Serbest Fırka üyesini irticayla, dini siyasete alet etmekle suçlar! Günümüzde cılkı çıkmış bu bayat suçlama o gün fırından yeni çıkmış taze ekmek kıvamında Gazi’nin önüne konur. Mustafa Kemal, bu iddiaların saçma olduğunu söyler, ciddiye bile alınamayacağını haykırırsa da, kimseye laf dinletemez. Çünkü“hükümetle CHP artık onun denetiminden çıkmış İnönü ve Peker’in eline  geçmiştir. “ (Şevket Süreyya Aydemir)

Fethi Bey fırkayı kapatacağını söylediğinde Mustafa Kemal karşı çıkar, dayanmasını, direnmesini söyler ama Fethi Bey :”İsmet Paşa hükümetinden bıkmış, bunalmış olan halkın kurtararılması için değişikliğe ihtiyaç olduğu kesindir...Cumhuriyet kelimesi bunların (Halk Fırkası’nın) elinde sadece dudaklarda kalmış ve kalplere girememiş. Yetersizlik, sınır tanımayan hırs, hiçbir dayanağı olmayan iddialar, ülkenin yuvarlanmakta olduğu uçurumu kavrayamama beceriksizliği korkarım bizi felakete sürüklemektedir...” sözlerine rağmen, kendisi ve arkadaşlarına yönelik çirkin iftiralara dayanamayarak partisini kapatır.

CHF ya da daha sonraki adıyla CHP’den ayrılarak Serbest Fırkayı kuranların iki özelliği vardır: Bunlardan biri kurucularının hepsi Mustafa Kemal’in en yakın arkadaşı, dostu ve güvenini kazanmış kişiler olmasıdır. Diğer özellikse hepsinin İsmet Paşa yönetimine karşı olmalarıdır ki, Recep Peker’in faşist hayranlığı Serbest Fırkacılar’ın en büyük şikayetlerinden biridir.

Serbest Fırka’nın kısa sureli muhalefeti İsmet Paşa iktidarına sert darbeler indirmiştir. Eğer Serbest Fırka yaşasaydı ilk genel seçimleri kazanacağı kuşkusuzdu. Ne var ki, Serbest Fırka tarihe karıştıktan sonra iktidar iyice sertleşecek, ülkede tek parti düzeni hepten yerleşecekti. CHP’nin çizdiği sınırlar dışında söz söylemek, düşünce açıklamak gittikçe zorlaşacak, özellikle de Mustafa Kemal’in ölümü üzerine İnönü kendini Milli Şef ilan ederek tüm özgürlükleri boğacaktır. Bu yüzden Serbest Fırka sür-git İsmet Paşa ve Recep Peker’in bakış açısından değerlendirilmiştir siyasi tarihimizde. Ve “gericilikle” suçlanmıştır. Ama Mustafa Kemal’in Serbest Fırka’yı kurdurmak için onca uğraşması hatta parti programının yazılmasına katkıda bulunmasının en büyük nedeni İsmet Paşa’yı ve onun faşizm özlemiyle yanıp tutuşan yandaşlarını iktidardan uzaklaştırma isteğidir. Özetle Serbest Fırka girişimi, Prof. Dr. Çetin Yetkin’in pek güzel belirttiği gibi, Mustafa Kemal’in, kendi iradesi dışında, başarısızlıkla sonuçlanmış bir demokrasi devrimidir. (Meraklısına Not: Serbest Cumhuriyet Fırkası-Çetin Yetkin; Hasan Rıza Soyak -Atatürk’ten Anılar, Fethi Okyar- Hatıralar vb...)

(Star gazetesinden alınmıştır)