Bu ülkede yıllarca HSYK seçimleri yapıldı, kimsenin zerre kadar gündemine girmedi. Ama son seçimler neredeyse tüm Türkiye'de nefesler tutularak takip edildi.

Bunun müsebbibi "Haram lokma yemedim" diyerek düne kadar savunduğu iktidarın 12 yıl sonra aniden "Hırsız" ve "Yolsuz" olduğunu sanan cemaat'tir.

Sanan diyorum çünkü millet buna inanmadı. Kendi tabanları bile inanmıyor. Çünkü dile kolay 12 yıl. 12 yıl boyunca Hükümet'in en hararetli savunucusu iken bir günde CHP'li olup iktidarın 'Hırsız' olduğunu söylemenin hiçbir tutarlı ve inandırıcı yanı yok.

***
Köy kahvesindeki dededen, sokaktaki vatandaşa kadar herkesin HSYK seçimleriyle ilgilenmesi, Paralel Yapı'nın bitmek bilmez saldırılarından kaynaklanıyor.

24 saat bütün televizyonlarından, elindeki bütün gazetelerden sürekli Hükümet'e saldırınca, HSYK'yı önceleyince, Hükümet'e oy veren Anadolu insanı da haliyle buraya odaklanıyor.

Mesela bir dini cemaat HSYK seçimlerini kaybetti diye niçin sağduyu çağrısı yapar, niçin öfkelenir, niçin üzülür? Onu ne ilgilendirir!

Aynı şeyi 30 Mart yerel seçimlerinde ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yaşadık. Cemaat medyası, sadece dini bir hizmet hareketi olmadığını o kadar belli etti ki, örgütlü yapıya inanmayan kalmadı.

O seçimleri de hayat memat meselesi yapıp 24 saat Hükümet'e salladılar. Öyle ki ekranlarını ve gazetelerini CHP'nin yayın organı haline dahi getirdiler.

***
Geçen hafta Türkiye'nin, yüz yıllık projesi olan Çözüm Süreci bir yara aldı. HDP'nin sorumsuz sokak davetiyle 38 insan katledildi. İşyerleri, kütüphaneler, mescitler, müzeler yağmalandı.

Cemaat'in yayın organları ve bazı kalemleri ne yaptı? Hiç sağduyu çağrısı, "aman olan millete ve memlekete oluyor" duyurusu geldi mi? Geldiyse bile çok cılız, kimse duymadı. Ama Cemaati yönlendiren bazı kalemler, sosyal medyada neredeyse zil çalıp oynayacaklardı.

"Biz demiştik" kibriyle "KCK'yı siz saldınız, katlanın" mealinde yazılar döşendiler. Çözüm sürecini başlatanlara kelepçe takmak istemelerinde ne kadar 'haklı' olduklarının ortaya çıktığını belirttiler. Ülke yanarken haklılıklarına gerekçe üretme derdine düştüler.

***

"Siyaset yargıya karışmasın" diyerek milleti manipüle etmeye çalıştılar ama 90 yıldır yargının parti kapatarak, insanlara siyaseti yasaklayarak millete karıştığını gizlediler.

'Bağımsız Yargı'nın, seçilmiş bir Başbakan'a ve bu ülkenin MİT Başkanı'na kelepçe takmaya çalışmasını, açılım başlamışken 10 bin kişiyi plastik kelepçelerle içeri atmasını es geçtiler.

***
Olan da hayır vardır. Milletin gündemine giren HSYK seçimlerinden de hayırlı sonuç çıktı. Her düşünce ve kesimden temsilcilerin seçilmesiyle HSYK çoğulcu bir yapıya kavuştu.

Vicdan sahibi ve tarafsız hukukun savunucusu tüm yargı mensupları, etkinlikleri olan her yerde hâkim ve savcılara şantaj yoluyla kan kusturan Paralel Yapı'yı sildi attı.
Paralel yapı deşifre oldu ve hem devlet hem millet hem de vicdanlı yargı mensupları Paralel'e sert bir "dur" ihtarı çekti!

(Aktüel'den)