Geçtiğimiz hafta, Hollanda siyaset gündemini meşgul eden konulardan biri de Hristiyan Demokrat Partili (CDA) milletvekili Pieter Omtzigt oldu. MH17 meselesi olarak bilinen uçak kazası davasında partisinin sözcüsüydü. Omtzigt’in MH17 soruşturmasında sahte Rus yanlısı sanıkları nasıl manipüle ettiği, sözde görgü şahitlerine sahte ifadeler verdirerek kamuoyunu yanılttığı ortaya çıktı. Bu durum, CDA’yı zora sokarken, daha yeni kurulan hükümetin dağılmasına sebep teşkil etmedi.

Hatırlanacağı üzere,  17 Temmuz 2014 tarihinde Malezya Hava Yolları'na ait MH17 sefer sayılı uçak Amsterdam’dan Kuala Lumpur’a giderken Ukrayna’nın doğusunda düşürülmüştü. Olayda hayatını kaybeden 298 kişiden 156’sı Hollanda vatandaşıydı. İlk yapılan açıklamalara göre uçak füzeyle düşürülmüştü. Uçağın düşürülmesinde Rusya Ukrayna’yı suçlarken, Batı ülkeleri ve Ukrayna da uçağın Rusya yanlısı silahlı gruplar tarafından düşürüldüğünü iddia etmişlerdi. Hollanda Güvenlik Araştırma Komisyonu uçak faciasına ilişkin raporlar yayınladı. Bu raporlarda saldırının Rus yapımı bir Buk füzesiyle yapıldığı yer aldı. Olay parlamentoda da sürekli gündem oldu. Partisinin MH17 meselesi sözcüsü olan Pieter Omtzigt de bu süreçte rol oynadı.

Pieter Omtzigt’e dönersek. Hollanda Türk toplumu Pieter’i yakından tanırız. Her işe burnunu sokan birisi. Siyasi kimliğini kullanarak özellikle Türkiye ve Türklere karşı tutumunu da çok iyi biliyoruz. Bizimle kalsa iyi, Azerbaycan’la da ilgileniyor Pieter. Burada, hangi birini saysak ki. Hemen aklımıza gelenler şöyle: İki yıl önce Hollanda Meclisine sunulan 1915 olaylarıyla ilgili, Ermenistan'da 24 Nisan'da düzenlenecek anma törenlerine Hollanda adına bir delegasyonun katılması önergesinin altında Pieter’in imzası var. Ama bu teklif kabul edilmemişti. Yine, Hollanda Meclisine 2015’in Aralık ayında sunulan, Türkiye’nin PKK’ya yönelik operasyonları sebebiyle, AB üyelik müzakereleri çerçevesinde Türkiye’ye yapılan parasal yardımın kesilmesi önergesinde  de Pieter’in imzası var. Bir süre önce kardeş devlet Azerbaycan, Strasburg’da yapılan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKtPM) toplantısında Pieter Omtzigt tarafından eleştirilmiş ve Azerbaycan Delegasyonu Başkanı Seyidov: "Üzülerek söylüyorum ki Avrupa Konseyi üyesi olduğumuz 16 yıldan bu yana saldırılara maruz kaldık” demişti.

İşte bu ve benzeri  tutumuyla tanınan Pieter Omtzigt Mayıs ayında Amsterdam Vrije Üniversitesinde organize edilen MH17 meselesiyle ilgili bir toplantıda faka basmıştı. Pieter, bu toplantıda bir görgü şahidine yardım ederek uçağın Ukrayna tarafından düşürüldüğü sahte haberiyle olayın akışını değiştirmek istedi. Ancak NRC Handelsblad gazetesinin haberine ve ellerindeki belgelere göre, Pieter’in görgü şahidi olarak getirdiği adam kaza yerinde yoktu. Hanımı olaya şahit olmuştu. Pieter bunu biliyordu. Buna rağmen görgü şahidinin toplantıda neler söyleyeceğini Pieter telefonundan mesaj yoluyla göndermişti. Gazetenin elinde bu yazışma vardı. Olay geçen hafta gündeme gelince, Pieter Omtzitgt faka basarken, partisi CDA da zor duruma düştü. Pieter, kamuoyundan özür diledi. MH17 meselesinde partisinin sözcülüğünü de bıraktı.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar diye boşuna dememişler. İşte Pieter’in yalanı da gün yüzüne çıktı. Bundan sonra söyleyeceği her söze şüpheyle bakılacaktır artık. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz

Tam da sırası geldi. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz dedik ya. Bir iki cümle de bizimkilere söyleyelim. Bakıyorum, son zamanlarda, Hollanda’da bazı zevat özellikle 15 Temmuz kanlı darbesiyle oluşan bulanık suda balık avlamaya kalkıyorlar. Devletten aldıkları maaşla ve bulundukları konumla, milletin evlatlarına kafa tutmayı deniyorlar. İnsanımıza gönüllü hizmet etmeye çalışanlara ithamlarda bulunuyorlar. Yıpratmak ve sindirmek istiyorlar. Siz işinize bakın. Suskunluğumuz size cesaret vermesin. ‘Devleti ebed müddet terbiyemize’, yatın kalkın dua edin. Asla unutmayın. Pieter’in başına gelenlerden ders çıkarın. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Bunu siz de bilin.