Sevgili Okurlar,

Bu hafta sizlere yeni bir yılın başlangıcı ve bu yeni yıl içindeki harikulade değişim hakkında paylaşımlarda bulunmak istiyorum.

Büyük bir heyecanla beklenen 2013 yılına girdik! Psikolojik olarak kendimizi nasıl hissediyoruz bu yeni yılda? Nelerin değişmesini istiyoruz? Hani 2012 yılı dünyanın sonu olacaktı? Büyük bir değişim olacak deniyordu nedir bu değişim? Bu değişim içimizde mi olacak yoksa?

Bu soruların cevaplarını aşağıda size sunacagğm yazıda sevgili dostum Rüya Yüksel çok açık ve harika bir şekilde ifade etmiş. İndigo dergisinde yazılarını yayınlayan Rüya Yüksel, bu yazısı ile heyecan be merakla beklenen bu büyük değişimin ana özelliklerini harikulade bir şekilde özetlemiş. Bu yüzden kendisinin yazısını hiç kesintiye uğratmadan sizlerle köşemde paylaşmak istiyorum!

“ Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak ” derken tam olarak ne denilmek isteniyor ilk bakışta anlaşılmasa da bazı olaylar, bazı deneyimler, bazı insan davranışları ezber bozan cinsten. Bildiğimizi bilemez durumlara gelebiliyoruz. Bildiğimiz doğrular artık yanlış oldu. İyi dediklerimiz kötü, kötü dediklerimiz iyi. Bu sayede anlayacağız galiba iyinin, kötünün, doğrunun, yanlışın olmadığını. Her şeyin algıda değiştiğini ve herkesin kendi gerçekliği olduğunu.

Kabul edilmesi pek kolay değil şüphesiz , bilinçaltımız yeniliği pek sevmiyor. Alışılmış olanın yarattığı bir güvenlik alanı var ve bu alanın dışına çıkmamak için direniyor. Kabulsüzlük gösteriyor. Ancak bilmiyor ki yeni insan yapılanmasının temelini akıl, mantık ve idrak oluşturacak. Bu sayede ne yaşarsak yaşayalım , ister hoşumuza gitsin, ister gitmesin artık bundan böyle olayları açıp, anlaşılır kılıp, olanı idrak edip ne yapacağımıza karar verip eyleme geçeceğiz. Böylece bilinçaltına atılacak hiçbir şeyimiz olamayacak. Anda çözüm sayesinde tertemiz bir zihin sahibi olacağız. Önce kabul, sonra anlamak, teslimiyet ve eylemlerle çözüm.

Vicdan sahibi olacak evrimleşen insan. Yaşadığı tüm deneyimlerinin analizini kendi vicdanı ile yapacak. Vicdan hak yolculuğuna çıkarır insanı. Eşit paylaşım, eşit hak, kazan- kazan ilişkisi ve özgürleştirme. Kimseyi incitmeme, kimseye zarar vermeme. Tüm bunları önce kendimize sonra başkalarına uygulamak temel ilkelerden biri olacak.

Vicdanla hareket etmek, vicdanının sesini dinlemek kişiyi kendi dahil diğer insanlara karşı derin bir saygı duymaya zorluyor. Saygı tüm yaşamı içine alan bir gerçekliktir. Saygı; değer vermek, önemsemek , dikkate almaktır. En önemlisi kendi ile bütünleşmek, özdeşleşmektir.

Bireysel sorumluluklar ön planda olacaktır. Herkes kendi sorumluluk alanlarını bilecek ve sadece oradan sorumlu olacaktır. Kimsenin kimseye şefaatinin olmadığı evreler başlamıştır. Bu sayede herkes kendini geliştirmeye zorlanacaktır. Herkes tam ve bütün olacaktır.

Zerafet yaşamımızın içindeki inceliktir. Tüm davranışlarımıza yansımasıyla her şey bir başka anlam kazanacaktır. Her şeye değer vererek, her ne yapıyorsak yaptığımız şeyde zerafeti yaratacağız. Hiç birşeyi -mış gibi yapmamak, hakkıyle yapmak, önem ve değer vermek, derin bir sevgiyle yaklaşmak, zerafet içinde olmak yapılanın en iyisini yansıtmak olacaktır.

İçimiz böylesine değişirken varın dış dünyamızda neler olur hep beraber yaşayalım ve görelim. Ne mutlu bizlere ki böyle bir dönemde nefes alabiliyoruz ve dünyada cenneti yaratabileceğiz.`

Iste sevgili okurlar, yeni yilda ve yepyeni bir cagda, kimimiz cenneti yaratirken,kimilerimiz ise karanliklarda gezinmeye devam edecek. Ancak yukaridaki ifadelerdeki gibi davranabilirsek hersey bizler icin oldukca guzel olacak!

Hepimize saglik ve nese icinde guzel bir sene diliyorum!