SYRİZA mı PEGİDA mı?
Uzun süredir ekonomik sıkıntılarla boğuşan komşumuz Yunanistan'da erken genel seçimler yapıldı. Seçimleri, Aleksis Çipras liderliğinde radikal sol koalisyonu SYRİZA kazandı. 
16 yaşından bu yana öğrenci hareketleriyle adını duyuran SYRİZA lideri Çipras'ın seçim vaatleri, ekonomik sıkıntı içinde olan Yunan halkı için oldukça cezp edici.
***
Çipras seçimlere girerken yoksulluk sınırı altında yaşayanlara; 
-elektrik ve ısınma hizmetinin ücretsiz verilmesi, 
-zenginlerden alınan vergilerin geri getirilmesi, 
-ihtiyacı olanlara gıda ve kira yardımı yapılması, 
-vatandaşların ödenemeyecek boyuttaki banka borçlarının silinmesi
Ve "emekli maaşları ile asgari ücrete zam" gibi vaatlerde bulundu.
***
Dış borcu reddedeceğini, AB'den çıkacağını, Euro'yu bırakıp Drahmi'ye döneceğini bile vaat etti Çipras.
SYRİZA, Irkçılık sarmalıyla boğuşan AB içinde bir gelişim gösterebilecek mi? 
Yunanistan'ın yeni lideri bu vaatlerini gerçekleştirebilecek mi?
Bunu zaman gösterecek ama Çipras'ın zaferinin Türkiye'de de kendisini "Sol" olarak tanımlayanlarda büyük bir heyecan yarattığı bir gerçek.
***
Türkiye'deki solun sadece teorik ve slogan solu olduğu, evrensel sol paradigmayla ilgisi olmadığı biliniyor.
Slogan söyleminden öte gidemeyen, koç gibi holdinglerle kolkola "devrim" yapmaya kalkan sol(!) Bizimkiler, "Halka rağmen halk için" söylemleri ve aynı içerikteki eylemleriyle özetlenebilir.
Yani dünyadaki sosyal demokrat ve evrensel sol'un Türkiye'deki karşılığı hiç iyi değil. 
Zaten bir asırdır halen yabancılaşmayı aşamadıkları için halkta da bir karşılıkları pek yok. 
Mesela Çipras, ateist olduğu halde dine ve din adamlarına saygı duyduğunu söylemiş. 
Türkiye'deki solcular ise Peygambere hakaret eden karikatürleri yayınlayanlara destek olurlar.
Suriye'de 300 bin insanın ölümünden sorumlu eli kanlı Esed'e destek verirler. Hatta bazıları gidip destek konseri bile verdiler. 
Niye çünkü Türkiye'deki dindarlar ve onların sözcüsü konumundaki parti Esed'e düşman. Öyleyse onlar Esed'in yanında yer almalılar. Bu kadar düz mantıkla taraf olabiliyorlar.
Ya da sandıkla seçilmiş birine kelepçe vurulmak istendiğinde solcuların tavrını getirelim gözümüzün önüne. Hangi biri sandığa saygı duydu? 
Ta eskilerden bu yana yüreklerinin sol yanı, Kemalist düşüncelerle ve ordu marşıyla heyecanlanmaz mı?
En aklı başında gördüğümüz Birikim ve çevresi bile destek vermedi mi sandıkla gelenin sokakla götürülmek istenmesine.
***
Bunun tersi örnekler yok mu? Tabi ki var.
Mesela 28 Şubat sürecinde, başörtülü öğrencisi derse alınmadı diye kendisi de derse girmeyen solcu hocalar da tanıdım. İnkâr edemem. Ama sayıları çok az böyle solcuların. 
Türkiye'deki solcular Yunanistan'daki solla (SYRİZA) kendilerini özdeşleştiriyorlar ancak fena halde yanılıyorlar.
Çünkü Türkiye'deki solun karşılığı PEGİDA!