AB Yüksek Temsilcisi ile ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Paralel Yapı’ya arka çıkan açıklamalar yaptılar, demokrasiden dem vurdular!

AB ve ABD, Paralel Yapı’nın 17 Aralık 2013’teki darbe girişimine tepki vermemişti:

-Dahası, el altından desteklemişlerdi!

Batı Cephesi’ne göre, Türkiye’deki Paralel darbe girişimi demokrasi açısından hiçbir tehlike oluşturmuyordu, asla kaygı duyulacak bir hadise değildi!

Batı Kulübü’nün “evlere şenlik” demokrasi standardı işte budur!

AB’nin de, ABD’nin de “İyi Hal Kâğıdı” yoktur!

AB ve ABD, Mısır’da Abdülfettah El Sisi’nin darbesine darbe bile diyememişti:

-Ötesine de geçmişler, darbeye koltuk çıkmışlardı!

Batı Kulübü sözcülerinin seslendirdiği “Demokrasi ve basın özgürlüğü” hikâyelerinin hiçbir kıymeti, zerrece hükmü yok!

Mevzubahis olan kendilerine bağlı-bağımlı Paralel Yapı ise...

-Batı Cephesi başta darbe girişimi olmak üzere...

-Casusluğu, entrikayı, kumpası, şantajı, telekulakçılığı, sahte delil üretmeyi, her türlü hukuksuzluğu mazur görüyor!

«

Türkiye Cumhuriyeti, devleti ele geçirmek üzere paralel bir örgütlenme tesis etmiş olan ve Batılı devletlerle bağlantılı olarak darbe girişiminde bulunan bir Suç Örgütü’ne sessiz mi kalacaktı?

-Paralel casusluk eyleminin...

-Paralel dinlemelerin ve fişlemelerin...

-Paralel Hukuksuzluk Düzeni’nin...

-Tahşiyeciler grubuna kumpasın hesabı sorulmasın mı?

«

Paralel Yapı, 14 Aralık Soruşturması’na karşı çareyi...

Dışarıda, bel bağladığı, güvendiği AB ve ABD’de arıyor!

 

Bu durum bile tek başına Paralel Yapı’nın işbirlikçiliğini, Bağımsız Türkiye’ye karşı nereden konuşlandırıldığını ya da motive edildiğini göstermeye yetiyor!

«

Şayet, tam bir yıl önceki Paralel Darbe Girişimi başarılı olsaydı:

-AB, Paralel Yapı’ya “altın tepsi içinde” ne vaat etmişti, acaba?!

«

Paralel Yapı’ya yönelik son gözaltılara karşı Türkiye’ye ayar vermeye yeltenen, 14 Aralık Soruşturması’na yani hukuki sürece küstahça müdahil olmaya kalkışan AB sözcülerine hak ettikleri cevabı en başta Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi:

Avrupa Birliği’ne rest çekerek...

“AB bizi alır mı, diye bir derdimiz yok. Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz, AB kendi işine baksın!” dedi...

AB Yüksek Temsilcisi Mogherini, Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerine çok şaşırmış; Derin Baronlar’ın Ecnebi Hürriyet’i de bunu manşetten “AB’nin Sözcüsü” pozisyonunda verdi!

Mogherini, Erdoğan’a “AB konusunda tutarlı olmak sizin çıkarınıza” diye laf vurmuş!

Türkiye, Avrupa Birliği’nin sistematik hasmane tavrına, kasti faullerine boyun eğmediği için “tutarsız” oluveriyor!

AB’nin; Türkiye için ulusal güvenlik tehdidi oluşturan, 17 Aralık 2013’te darbe girişiminde bulunan Paralel Yapı’ya “koltuk çıkmasını” eleştirdiği için...

Ankara “tutarsızlıkla” etiketleniveriyor!

Tutarlılık bahsinde de sorun Türkiye’de değil, AB’dedir:

-Avrupa Birliği, en başta Güney Kıbrıs’ın on yıl önce AB üyesi yapılmasının hesabını veremez!

AB’nin demokrasi karnesi mi, Mısır’daki Sisi darbesi ile Türkiye’deki 17 Aralık darbe girişimine bakışı hatırlandığında vahim “tutarsızlıklarla” doludur!

«

Son gözaltılar karşısında “AB değerlerine aykırı!” diye hoplayan Brüksel...

-İngiltere’de illegal dinleme yaptığı ortaya çıkan News of The World gazetesi kapatıldığında neden oralı olmamıştı?

«

Mavi Marmara Katliamı’nın hemen ardından “İsrail’in otoritesine karşı çıkılmamalıydı” diye Wall Street Journal’a demeç verenler...

Bir yıl önce bugün, Türkiye’nin otoritesine karşı darbe girişiminde bulunmuşlardı!

Dolayısıyla...

Paralel Yapı’ya yönelik son dalga gözaltılara Güney’deki Sevdikleri Ülke’nin medyasından, Haaretz gazetesinden destek gelmesi sürpriz olmadı.

Paralellere manşetlerinden ve sütunlarından koltuk çıkan başta Doğan Medyası olmak üzere...

Taraf, Sözcü, Cumhuriyet ve Yurt gibi gazetelerle Paralel Medya’nın...

-Aynı ‘Üst Akıl’ veya Baronsal Güç Odağı’na bağlı oldukları bir kere daha tescillendi!

(Yeni Şafak'tan)