Önce dün ajansların geçtiği haberi verelim:

 

“Türk Silahlı Kuvvetleri\'nin planlı tatbikatlarından \'Kış 2012\' sona erdi.

Kars\'taki Akbaba Dağı eteklerinde yapılan tatbikatın \'Seçkin Gözlemci Günü\'ne askerî kamuflaj giyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Gül, öğle yemeğini ise kendisine eşlik eden Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile birlikte Mehmetçik\'in kumanyasından yedi. Gül, tatbikatta başarılı olan personele ödül verdi.

 

TSK\'nın tatbikatına ilk kez katılan Gül ile beraberindekiler, askerî kamuflaj ve asker postalı giydi. Tatbikat alanına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel ile aynı araçta gelen Gül\'e, İnsanî Yardım Tugayı\'nın faaliyetleri hakkında bilgi verildi. Bu noktada kurulan çadırları gezen Cumhurbaşkanı ve beraberindekiler, senaryo gereği depremzede ailelerin çocuklarının eğitim çadırını ziyaret etti.”

 

Haber, Cumhurbaşkanı Gül’ün askerlerle kumanya yediği ve vatandaşlarla biraraya geldiği şeklinde devam ediyor.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her iki yılda bir yapılan planlı tatbikatlarından biri olan  ve Başkomutan olarak Cumhurbaşkanı’nın da katıldığı “Kış Tatbikatı” iki yıl önce de Sarıkamış bölgesinde yapılmıştı.

O günlerde adı darbe planı tartışmalarıyla gündeme gelen 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in komutasında yapılan tatbikata “Başkomutan” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan katılmamışlardı.

Şu anda Silivri cezaevinde yatan dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un katıldığı tatbikat gazetecilere de kapalı gerçekleştmişti.

Orgeneral Berk’in, “darbe planlamak” gibi ciddi bir suçlama ile Erzincan Ergenekon Davası’nda ifadeye çağrılması, o günlerde doğal olarak TSK’nın planlı tatbikatını tartışılır hale getirmişti.

Tartışmaların, ülkeyi kaosa sürükleyip, hükümeti devirerek darbe planlamak iddiaları ile muvazzaf askerlerin de tutuklandığı günlere rastlaması dikkatleri; “darbeye teşebbüs” ile suçlanan bir ordu komutanının yönettiği bu tatbikat üzerinde yoğunlaştırmıştı.

Peş peşe ortaya çıkarılan darbe planlarının askeri karargahlarda hazırlandığının ortaya çıkması da doğal olarak  General Saldıray Berk’i tartışmaların ortasına çekti.

Bu gibi tartışmalara dahil olup da, her geçen gün artan bir kutuplaşmanın tarafı olmamak için kendince çaba sarfeden biri olarak, ülkemden binlerce kilometre uzakta konuya müdahil olmamın doğrudan General Saldıray Berk veya İlker başbuğ ile ilgisi yok tabii…

 

Ancak, dün “Başkomutan” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü askeri üniforma içinde gösteren fotoğraflar, merhum Turgut Özal döneminde “Sarıkamış Kış Tatbikatı”nda yaşanmış bir olayı hatırlamam konuya müdahil olmamın asıl nedeni.

Bugün yaşanan tartışmalar, şimdi emekli olan eski bir Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu yakın dostumun görev yaptığı dönemde “Kış Tatbikatı”nda tanık olduğu olayı hatırlattı bana.

Ve bunu paylaşmak kaçınılmaz oldu…On yıl önce sözkonusu dostumdan dinlediğim, ancak hazırlamakta olduğum kitabımda yer vermeyi düşündüğüm için bugüne kadar hiç yazmadığım bir hatıradır bu.

 

Emekli asker dostumdan birkaç defa dinlediğim için şuuraltıma yerleşen olay, merhum Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı olduğu yıllarda Başkomutan sıfatıyla davet edildiği  “Kış Tatbikatı”nda yaşanır.

 

O yıl da TSK’nın planlı “Kış Tatbikatı” yapılmaktadır. Gelenek olduğu üzere Başkomutan olarak Cumhurbaşkanı Turgut Özal da davetlidir. Tatbikat yerine ulaşan Özal’a Başkomutan olarak giymek üzere üzere daha önceden hazırlatılan, erlerin de giydiği askeri parka takdim edilir. Ancak Özal, askerlerin getirdiği parkayı giymeyip onun yerine yaverine daha önceden temin ettirdiği general parkasını, tanık olanların şaşkın bakışlar arasında, giyinir.

 

Zaten soğuk olan hava, çevresindeki üst rütbeli askerlerin bakışlarıyla gergin ve “dondurucu” bir hal alır.

 

Başkomutan Özal’ın tatbikat alanından ayrılması üzerine biraraya gelen generaller, Özal’ın general üniforması giymesini kedilerine hakaret olarak algılayıp, tepkilerini, darbe yapmaya kadar vardırırlar.

 

Bu olayın üzerinden yirmi yıldan fazla süre geçti. Ve hala ülkemde, bugün bile “Sarıkamış Kış Tatbikatı”  yöneten ordu komutanına yönelik “darbe girişimi” iddiaları tartışılıyor.

Özal’ın parka olayına bizzat tanık olan emekli asker dostumun bu  anısından haberim olmasaydı  bugünkü kimi gelişmeleri, yani askerin darbeye niyetli olduğu haberlerini, ben de bir çok insan gibi, “TSK’nın asimetrik olarak yıpratılması amaçlı” planlar olarak değerlendirebilirdim. Ama aktardığım bu yaşanmış anı, askerlerin darbe için bazen en olmadık gerekçeler bulabileceklerini gösterdiğinden, bugün kolayca, “TSK yıpratılmak istendiğinden bu söylentiler çıkarılıyor” diyemiyorum maalesef.   

 

Bir de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın giydiği askeri parka renklerinin, odiğer generallerin giydiklerinden farklı tonlarda olması, hala aynı zihniyat devam ediyor mu sorusunu aklıma getirdi nedense…

 

Cumhurbaşkanı Gül’ün üzerindeki “Başkomutan” parkası mıydı, er parkası mı?

Başkomutan’ın apoletleri ve rütbesi neden yoktu?

 

Başkomutan Gül parkayı merhum Özal gibi kendisi mi hazırlattı yoksa oracıkta üzerine mi giydirildi?

 

Diye sormaktan kendimi alıkoyamadım.