Sevgili Okurlar,

Öncelikle uzun suredir sizlere yazamadığım için özür diliyorum. Bu dönem içindeki deneyimlerimi sizlerle tekrar paylaşabilmenin mutluluğu içindeyim.

Öncelikle sizlere okuduğum bir kitap ve onun uzantısı olarak katıldığım bir toplantıdan bahsetmek istiyorum.

İlkbaharın güzel bir gününüde, çok sevdiğim arkadaşım Sinem Kaynak ile, yine çok sevdiğimiz favori mekanlarımızdan biri olan Fulham Road üzerindeki Daunt Books isimli kitapçıya girmiştik. Sinem, heyecanla bana geçen sene çok severek okuduğu bir kitabı gösterdi ve mutlaka okumamı önerdi. Elime aldğım bu kitapta, sevimli, güleryüzlü bir kadın portresi vardı ve büyük harflerle ‘ Lean In’ yazıyordu. Finans dünyasından bir kadın yöneticinin tavsiyeleri olduğu ve daha pekçok başka detay daha anlattı bana arkadaşım. Beni hiç çekmeyen bir konu olmasına rağmen, Sinemciğimin tavsiyesi ile aldım kitabı ve rafa kaldırdım ta ki, geçen aya kadar!

Geçen ay, kitaba başlamadan önce, Lean In ‘in yazarı Sherly Sandberg ile ilgili pekçok haber, makale ve basında çıkan yazıyı okuma fırsatı bulmuştum! Sandberg, kitabında bahsettiği kısmen feminist propangadası ile oldukça tanınan ve bilinen bir isim olmuştu. Ancak bunun yanı sıra, özel hayatında da, çok severek anlaştığı eşini,  yaz aylarında üzücü bir şekilde kaybetmişti. İşte tüm bu bilgilerin ışığı altında, hemen okumaya koyuldum Sandberg’in kitabını…

‘Lean In’ isimli kitabında Sandberg, kadınların iş hayatında karşılaştığı zorluklardan ( geçmişte ve günümüzde yaşadıkları) bahsediyor. Özellikle  cinsel kimliklerden dolayı yaşanan engeller göz önüne seriliyor. Yazar, pekçok araştırma sonuçlarından bahsediyor ve anektodlar şeklinde kendi  ve kadın meslekdaşlarının hayatlarından  örnekler veriyor.

Sandberg, özellikle kendi ailesinden verdiği örneklerde, kendi çocukluğunda, ailesinin eğitim konusunda kendisini ve ağabeyini her zaman desteklediklerini ifade ediyor. Ancak ağabeyinin, kendisine daha çok güvendiğini belirtiyor. Küçük bir hata veya terslik anında, ağabeyinin dış koşulları suçladığını ancak kendisinin, her zaman suçu üzerine aldığını ve moralini hemen bozduğunu ifade ediyor. Böylelikle erkek ve kadınların kendilerine nasıl bir bakış açısı ile baktıklarının henüz küçük yaşlardan oluştuğunu ifade ediyor.

Sherly Sandberg, genç yaşta Google da yönetici konumuna gelebilmiş bir işkadınıdır. Google da 6 yıl çalıştıktan sonra, Facebookta, CEO olan Zuckerberg tarafından COO (Chief Operating Officer) işe alınmıştır.

Sherly bu deneyimini aktarırken, günlük hayatta kadınların iş dünyasında çoğu zaman çifte standart davranişlar ile karşılaştığından bahsediyor. Neredeyse ilk mülakattan itibaren, kadınların, erkeklere göre daha farklı şekilde değerlendirildiğini sonuçta da, kadınların farklı davranmaya başladıklarını ifade ediyor. Örneğin, bir iş görüşmesinde, kadının kendisini belirli bir işin yeterli hissetmesinin oldukça zor olduğunu, ancak erkeklerin bu konuda kendilerini her zaman daha güvenli hissettikleri belirtiliyor.

Yıllık toplantılarda ise, değerlendirme sürecinde, kadın çalışanın beğenilir, sevilir olması ve sadaketi ön plana çıkarken, erkeğin performansı değerlendirilir. Sandberg, aynı zamanda toplantılarda, erkeklerin kadınların sözünü rahatlıkla kesip, konuşabildiklerini ancak kadınların bu davranışı çok az yaptıklarını ifade etmiştir.

Özellikle kadınların, çocuk sahibi olduktan sonra, kariyerlerini feda ederek, kendilerini güvensiz bir şekilde ev hayatına kapattıklarını, halbuki cesur olarak devam edebileceklerini örnek ve araştırma sonuçları ve hatta anektodlar ile besleyerek anlatmakta. 

Sherly Sandberg, hem kadın hem de erkeklere, cinsiyet rollerini bırakmamız ve yargılama yapmadan eşit davranmamız gerektiğinin önemini vurguluyor.Kadınlar, iş hayatında daha cesur olabilecekken, erkekler de ev içinde daha aktif olabilirler görüşünü savunuyor. Özellikle kadınların, yönetici konumuna gelmekten çekinmeleri gerektiğini ısrarla savunuyor.

Bu etkileyici düşüncelerle donanmış bir şekildeyken, bir kaç hafta sonra Barclays Bankasında düzenlenen bir etkinlik için bir davet aldım. Bu etkinlik özellikle hanımların güçlenmesi adına yapılan, başarılı hanımların kendi hayat hikayelerini anlatarak, diğer hanımlara örnek olmalarını hedefleyen bir etkinlikti…

Dinlediğimiz başarılı hanımlar kendi tecrübelerini bizlerle paylaştılar ve özellikle Sandberg’in savunduğu gibi, bizlere risk almamiz gerektiğini, kendimize güvenip, sesimizi kendimize güvenerek çıkarmamız gerektiğini ifade ettiler. Özellikle kariyerlerinde belirli bir yere gelmiş hanımların, sadece kendilerine olan güvensizlikten dolayı işlerini tamamen bırakmak yerine ara verip, geri dönmelerini tavsiye ettiler. Kadınlar olarak, kendimize her zaman saygımız olması gerektiğini, kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı amaçlamamız gerektiğini söylediler!

Hanımlar, sevgili okurlar, gelin kendi gücümüzü her zaman hatırlayalım, yapabileceklerimizi ve kendimizi asla hafife almayalım!

Önüzüdeki yeni yılda kendimize hedefler bulalım, kendimizi daha çok sevip, kendimize sefkatle yaklaşalım. Hepinize neşe dolu, ışıltılı günler diliyorum.