Hatırlanacaǧı üzere geçen ay (12 Temmuz’da) Ermenistan Azerbaycan’ın Tovuz şehrine beklenmeyen bir saldırı düzenledi. Uluslarası hukuk sözleşmelerini çiǧneyen Ermenistan’ın Azerbaycan’a yaptıǧı bu saldırı, hiç şüphesiz bir işgalcilik politikasıdır. Saldırılar bölgede barışı tehdit etmekten başka bir şey deǧildir. Olayın hemen akabinde, dünya Türk sivil toplum kuruluşlarının ortak yaptıkları açıklamada da Ermenistan’ın bu çatışma ortamını bilerek ve isteyerek yaptıǧı, provakatif tutumuyla bölgedeki tansiyonu arttırmak istediǧi belirtilmişti.

Azerbaycan’a yaptıǧı saldırı Türk Dünyasında lanetlendi. Aynı zaman da Avrupa’nın farklı başkentlerinde de Can Azerbaycan’a Destek gösterileri yapıldı. Avrupa’daki şımarık Ermeni fanatikleri de boş durmadılar. Avrupa’nın başkenti Brüksel’de Ermeniler, Azerbaycanlılara ve Azerbaycan Büyükelçiliǧi binasına saldırdılar. Azerbaycanlı bir gazeteci hanımefendi de yaralandı. Olaylar Brüksel ile sınırlı kalmadı maalesef.

Olaylar Avrupa, Amerika, Avustrulya ve Arap ülkerine sıçradı. Bu ülkelerde yaşayan Azerbaycanlılar, sokaklarda Ermeni fanatikleri tarafından saldırılara maruz kaldılar. Bunun üzerine Avrupa Azarbaycan Kongresi Lahey’de bir basın toplantısı yaptı. Basın toplantısında, Tovuz şehrinde meydana Ermeni saldırısı ve devamında farklı ülkelerde şiddete uǧrayan Azerbaycanlıların durumu anlatıldı. Toplantı Hollanda Parlamentosundaki uluslararası basın merkezinde gerçekleşti. Toplantıya medya, siyaset temsilcileri yanısıra kanaat önderleri davet edildi.

Avrupa Azerbaycan Kongresi Başkanı Sahil Qasimov gazetecilerin sorularını cevapladı. Toplantı korona pandemisi ve yaşamı zorlaştıran sıcakların hakimiyetine raǧmen gerçekleştirildi. Sahil Qasimov “Ne yazık ki, yaşanan olaylar tüm dünyada medya tarafından tamamen farklı şekilde anlatıldı. Olaylar radikal Ermeni güçler ve gazeteciler tarafından ters yüz edilerek verildi” dedi. Qasimov, “Ateşkes Ermenistan tarafından bozuldu. Azerbaycanlılar can verdi. Avrupa başta olmak üzere dünyanın bir çok yerinde Azerbaycanlılar Ermeni şiddetine uǧradı. Bazıları hastaneye kaldırıldı. Azerbaycan’ın yüzde yirmisi Ermenistan tarafından işgal altında. Bütün bunlara reǧmen, Avrupa’da bu gerçekler görmezden geliniyor” açıklamasını yaptı.

Sahil Qasimov “Azerbaycan’ın Karabaǧ bölgesindeki tansiyon 30 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Ancak Ermenilerin son saldırısı Tovuz şehrinde yaşandıǧını” dedi. Qasimov ayrıca “Karabaǧ sorununun çözülememesi, çözülmek istenmemesi, Kafkasya’nın büyük bir savaşın eşiǧine sürüklenmesi endişesini de gündeme getirdiǧini” belirtti.

Avrupa Azerbaycan Kongresi Başkanı Sahil Qasimov’un açıklamaları üzerinde bir defa daha düşünülmeli. Ermeni fanatikler ve onları Avrupa’da destekleyenler olayları ters yüz edebiliyorlar. Bu yıllardır bilinen bir mesele. Avrupa’da Ermenilerin sayısına göre çıkardıkları ses, yaptıkları ya da yaptırdıkları işler orantılı deǧil. Bu konuda, deǧerli bir çalışması olan Orhan Aras’ın ‘Avrupa’da Türk Diasporası ve Lobisi’ kitabına bakmak lazım. Ermenilerin Avrupa’da nasıl lobi çalışması yaptıklarını görürsünüz.

Lobi demişken; 10 Aralık 2012 tarihinde Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle Lahey’de ''Dağlık Karabağ Sorunu ve Güney Kafkasya'nın Güvenlik Problemi'' konulu konferans gerçekleştirilmişti. Programa Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva ve Adil Aliyev konuşmacı olarak katılırken, Türk Dünyasının önemli ses sanatçılarından Azerin de mini bir konser vermişti. Ayrıca, 2019 yılında Azerbaycan’ın milli şairi ve Çırpınırdı Karadeniz marşının yazarı Ahmet Cevad, Amsterdam’da yapılan bir programla anılmıştı.

Velhasıl, lobi işleri siyaset gibi uzun soluklu işlerdir. Sabır, emek, azim, sürdürülebilir bir çalışma gerektirir. Avrupa Azerbaycan Kongresi başkanı ve üyelerine bu anlamlı basın toplantısı için teşekkürler.

Veyis Güngör

15 Aǧustos 2020