Yine katledilmeye başladı Gazze’de minicik yürekler, dünyanın en masum varlıkları olan bebekler. Çocuklar her zamanki gibi babalarının kollarındalar ama cansız bedenleriyle.
 
Yürek yakan feryatlar yükseldi Arş-ı Ala'ya yine…  Yine ve yeniden… Durdurulamayan bir katliam var her zamanki gibi Gazze’de. Tüm dünyanın sadece izlediği ve konuşmaktan başka hiçbir şey yapmadığı bir katliam…
 
Kapana kıstırılmış, kendilerini savunmaktan aciz  insanların katledilişlerini izliyoruz televizyonda ve fotoğraflarına bakıyoruz haber sitelerinde. Sonra kimimiz, böyle şeyleri görmek istemediğinden uzak durmayı tercih ediyor, kimimiz sadece izlemekle yetiniyoruz, kimimiz de duaya yöneliyoruz, açıyoruz avuçlarımızı Allah’a. Başka da bir şey gelmiyor elimizden.

İsrail ürünlerini boykot önerileri gündeme geldi yeniden. Kaçımız dikkate alıyoruz bunu? Kaçımız vazgeçiyoruz o kan bulaşmış ürünleri almaktan? Kaçımızın haberi var hangi ürünün kaç çocuğun ölümüne yol açtığından?

Mesela boykot listelerinde olduğu halde, birçoğumuzun kullandığı ürünler var… Mc Donald’s ve Coca Cola’yı yazmak bile istemiyorum aslında. En bilinen firmalar arasında onlar var zaten. Ama en başta Müslümanlar olmak üzere, birçok sözde barış yanlısı insan vazgeçemiyor bu markalardan.

Bugün yine kin ve kan kokan bir haber vardı. Gelmiş geçmiş en büyük katillerden olan ve zavallı bir şekilde sürüm sürüm sürünen (ben öldüğüne inanıyorum) Ariel Sharon’un, oğlu Gilad Sharon.  Bugün, Jeruselam Post gazetesindeki  “Kesin sonuç gerekli” başlıklı makalesinde, ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombasını kastederek, “Gazze’ye atom bombası atalım, dümdüz edelim!” dedi.

Şimdi bu Gilad’a ne diyeceğini şaşırıyor insan. Bu şahıs da, tıpkı babası gibi, binlerce masumun ve çocuğun kanına susamış, kana aç bir katil… Eline Gazze’li bir çocuk geçirse, canlı canlı kalbini yerinden sökmek isteyecek kadar canavar adeta. Geçmişte Yahudileri katleden Hitler'den bir farkı yok.

Dünün mazlumlarının, bugünün birer insan kasabı haline gelmelerine tanık oluyoruz topluca. Nasıl unutabilirler bir zamanlar korkunç bir kinin kurbanı olduğunu İsrail devletinin yöneticileri.

Ben yine de İsrail toplumunda da bu vahşete sessiz kalmadıklarına inandığım vicdanlı kesimler olduğuna inanıyorum.
 
Onlar bu vicdani tutumu yaysalar, Gilad'ın lekediği onurlarını, yeniden kazanırlar. Bekleyeceğim böyle olmasını...