Yıllarca önceydi.
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa adı \"Türkiye Günlüğü\" olan ve Ankara\'da yayınlanan çok nitelikli bir dergide; genç bilim insanlarının nitelikli makalelerini okurduk. Daha sonraları bu kadronun bir biçimde dağıldığını duyduk. Zaten pek düzenli aralıklarla yayınlanmayan dergi de hiç görünmez oldu.
Bu genç akademisyenlerden birini daha sonraları da takip ettim. Türk toplumsal biliminin nispeten kısır ortamında; başarılarını sürdürdü ve umarım sürdürmeye de devam edecek. Fakat belki de çalışmakta olduğu bilim alanının özelliğinden ötürü; son dönemde nesnelliğini biraz yitirmiş ve fazla \"siyasallaşmış\" gibi görünüyor. Umarım; kısa sürede kendini toparlar ve eski havasına döner.

Atatürkçülük tartışmaları

Yukarı paragrafta sözünü ettiğim (artık pek de genç sayılamayacak) bilim insanı \"Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu\"na tayin edilince; belli çevrelerin sert eleştirilerine hedef oldu. Tabii bu arada eleştiriler atamayı yapan Sayın Cumhurbaşkanı\'na kadar uzadı.
Zaten 12 Eylül öncesi Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu\'nun birleştirilmesiyle oluşturulan ve \"dernek\" özelliği ortadan kaldırılarak \"devlet dairesi\" biçimine sokulan bu kurul pek çok insanı rahatsız ediyordu.
Atatürk\'ün Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu\'nu dernek statüsüyle oluşturmasının ve Türkiye İş Bankası\'ndaki hisselerinin nemasını bu 2 derneğe bırakması elbette nedensiz değildi. Ancak her şeyi bildiğini zanneden 12 Eylül\'ün süper zekâlı paşaları ve bunların \"akıl daneleri\" bunu anlayamadılar.
Atatürkçülüğe pek de sıcak bakmadığı bilinen bu bilim insanının; bir de; \"Bana Atatürkçüsün demesini hakaret sayarım\" gibisinden münasebetsiz bir açıklama yapması; gerçekten kıyamet kopmasına neden oldu. Ve sonunda atamayı yapan makamın da (sanıyorum) işaretiyle bu görevden ayrılmak zorunda kaldı.

Farklı Atatürkçülükler

Tek bir Atatürkçülük ya da Kemaliz olmadığı ve farklı Atatürkçülükler ve Kemalizmler olduğu görüşünü, ilk kez dile getiren toplumsal bilimci; hocaların hocası rahmetli Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya olmuş.
Yaşarken değerli arkadaşım Erol Şadi\'nin bizzat dinleyip bizlere aktardığı üzere; \"rahmetli\" bu ayrıma çok önem verirmiş.
Zaten başka türlü olması mümkün de değildi. Değişen dünya koşulları karşısında sürekli politika değiştiren Atatürk; değişik zamanlarda kimi zaman birbiriyle çelişen görüşler bile dile getirmişti. Ve bu nedenle; siyaset yelpazesinin farklı noktalarında bulunan insanlar kendilerine Atatürk\'ten dipnot bulabilmektedirler.
Bir kez daha anımsatmak istiyorum. Atatürk\'ün görüşlerine dayanan Türk Devrimi \"eğitime dayanan rasyonel bir modernleşme projesi\"dir. Ve hangi dönemdeki Atatürk\'e dayanırsanız dayanın temel özelliklerde pek bir değişiklik yoktur.

Atatürk milliyetçiliği

Söz konusu bilim insanı; \"Kurul\"dan ayrılmadan önce katıldığı bir televizyon söyleşisinde \"Atatürk milliyetçiliğinin ne olduğunu kimse bilmiyor. Bir bilen varsa açıklasın\" gibisinden mealen bir şeyler söylemişti. O günlerin tartışmaları arasında bu konuya hiç girmedim. Ama artık bir şeyler söylemenin zamanı geldi.
Çok farklı millet tanımları ve bunlara bağlı olarak çok farklı milliyetçilikler vardır. Örneğin; aynı ırktan gelen insanların oluşturduğu ulusa \"ırk ulusu\" denir ve bunların milliyetçiliğine de \"ırk milliyetçiliği\" adı verilir. Benzer bir şey; \"kan ulusu\", \"dil ulusu\", \"kültür ulusu\" vb. özellikler için de söz konusudur. Fakat bunların dışında; bir de \"devlet ulus\" ve buna bağlı olarak \"devlet milliyetçiliği\" vardır ki; işte \"Atatürk Milliyetçiliği\" aynen budur. Yakın geçmişte \"anayasal milliyetçilik\" adı altında yeniden gündeme gelen milliyetçilik anlayışının bundan hiçbir farkı yoktur.
Bugün dünya üzerindeki milliyetçiliklerden çoğu bu anlayış çerçevesinde geliştirilmeye çabalanır. Örneğin ABD milliyetçiliğinin kökeninde; \"American way of life\" yani \"Amerikan yaşam tarzı\" anlayışı yatar. Almanya\'nın ulusal marşının ilk mısrası da \"Almanya sen her şeyin üzerindesin\" benzeri bir mantığın ürünüdür. Yüzyıllarca \"Bavyeralı\", \"Prusyalı\" vb. farklı duygularla yaşamış insanları ortak bir ulus anlayışı çerçevesinde birleştirme arzu ve umudu...
Çok farklı etnik grupların oluşturduğu Türkiye\'yi \"Atatürk Milliyetçiliği\" dışında hangi duygu bir arada tutabilir?..