Seçim denildiğinde KKTC'de kimsenin aklına dün yapılan Güney Kıbrıs Başkanlık Seçimi'nin birinci turu gelmiyor.
KKTC'de seçim dendiğinde herkesin aklında "24 Şubat Pazar Günü" yapılacak olan son UBP Kurultayı'nın devamı olan "kurultay" var.
Ülke tamamen bu kurultaya kilitlenmiş durumda.
Bu kurultay sonucuna göre ülkede "işler kaldığı yerden devam edecek" ya da "karışıklık daha da karışık hale gelecek".
Göreceğiz.
Bazıları bu kurultaya yönelik olarak yaptıkları ile yetinmiyor olmalılar ki son hafta içinde de sağa, sola çamurlar atmaya ve "eski statükocu metotlarını" uygulamaya devam edecekler. Hazırlıklarını tamamladılar.
Ülkenin "Türkiye, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı" ile namlı "Antartikacılar" ekibi bu hafta onca yıldır hizmet ettikleri gibi yine "klasik rollerini" oynamaya hazırlanıyorlar. Kendilerine "dikte edildiği" gibi sözde "açıklamalarda" bulunacak ve Türkiye'nin bürokratlarını, diplomatlarını, kendileri gibi "statükoya hizmet etmeyen" gazetecilerini "çamur yağmuruna" tutacaklar.
"Hanedan" söz konusu olduğunda her türlü "metin yazarı" olarak devreye giren malüm şahıs "Antartikacılarla" tüm detayları organize etmiş durumda.
"Yanardağ" ekibi de boş durmayacak ve "akbaba" tarzı belden aşağı "çirkin saldırıların" yapıldığı yöntemlerini bu hafta da sürdürerek delegeleri etkilemeye çalışacaklar. Eskiden "akbaba" jurnallerini "üniformalılar" yazardı diye anlatılırdı. Günümüzde "üniformalılardan da fazla üniforma kafalı" siviller bu geleneği devam ettirmekteler.
KKTC için ne kadar şanssız bir durum.
Türkiye'deki sokaktaki vatandaş bu "Antartikacı" ya da "Yanardağcıların" anavatan "Türkiye'ye ve anavatan halkının yüzde elliden fazlasının seçtiği iktidara ve Türkiye'nin Başbakanı'na olan düşmanlıklarını" anlayamıyor.
Hoş aynı soruna Kuzey Kıbrıs'ta yaşamakta olan sokaktaki vatandaş da sahip.
"Kendi kişisel çıkarları için" Türkiye ve KKTC'nin arasını açmaya çalışan bir avuç "KKTC oligarşisi" kaybettiği iktidarı "her şey pahasına" geri almak için çırpınmakta.
Oysa bıraksalar İrsen Küçük ve Ahmet Kaşif kurultaylarını yapsalar ve kazanan kazansa.
24 Şubat 2013 Pazar Günü sadece UBP Kurultayı olmayacak.
Güney Kıbrıs'ın da devlet başkanı seçilecek.
İşte bu nedenle UBP Kurultayı'nda kimin "bir de bu yükü sırtlayacağı" çok önemli. Çünkü 25 Şubat'tan itibaren yeni dönemde Kıbrıs konusu da önemli bir rol oynayacak.
Kıbrıs müzakerelerinin "anavatan ile uyum içinde olan" bir ekip tarafından yürütülmesi Kıbrıslı Türklerin çıkarına olacağına göre 24 Şubat'ta yapılacak tercih bir çok açıdan hayati önem taşıyacak.
Hadi hayırlısı diyelim ve bu hafta gelişmeleri izleyelim!
