Bu kadar çocuğu olan anne azdır...

Kediler, kirpiler, tilkiler, köpekler, saksağanlar, serçeler, güvercinler...

Sabahları mutfaktan tıkırtılar geldiğinde, kuşlar için ekmek hazırladığını bilirim... Akşamları ise mahallenin boş arsalarında annesiz kalmış yavruların yemeklerini dağıtmaya gider...

Bıkmadan, usanmadan...

Cebinde genelde hasta bebeklerinin ilaç listesi...

Muhtemelin vitamini, Mösyö Hırpaninin göz merhemi, Karoşun şurubu, Meryemin diyeti...

Bir gün olsun söylenmeden...

Bir melek gibi...

Bizim evin annesi...

*

Çocukların kabahatlerini, her anne gibi benden saklar...

Terliğimin bir tekinin genelde öbüründen daha kısa ya da daha burnu açık olması ondandır... Çocukları ikisini birlikte yediklerinde sadece eşitleniyor terliklerim...

Gelen misafirlere niçin ertesi gün; şemsiye, şapka, atkı, çorap, çanta aldığımı da biliyorum aslında...

Kaç kez misafirimiz eteğinin yarısı yenilmiş paltosu ile çıktı bizden...

Ama anneleri toz kondurmaz...

Çıtır, daha derinden yakalayıp da misafirimiz topallayarak gittiğinde ise suçlu bendim... Misafirimize Memleket ekonomisinin, küresel ekonomi karşısındaki durumunu yüksek sesle anlattığım için...

Bizim evin annesine göre yüksek sesle kışkırtıcılık yaptım...

Çıtır, misafirle kavga ettiğimi sandı...

Isırdı...

Anlattıklarımdan misafir etkilenmedi de, Çıtır etkilendi yani...

*

Kimi zaman onu evin bir köşesinde ağlarken bulurum...

Islak gözlerini saklar benden...

Çocuklarından birisinin başına kötü bir şey geldiğini anlarım:

Neyin var Andree?..

Sürmeli...

Bizim eve matem çöker...

Günlerce ağlaya ağlaya, ama yine de bir elinde kedilerin tası, bir elinde bebek köpeklerin maması, tümüne yetişir...

*

Bugün Anneler Günü...

Tüm annelere kutlu olsun...

Biz Suşi, Çıtır, Postal ile arka bahçeden kır çiçekleri toplayıp vereceğiz...

Kendi doğurdukları olsun olmasın, tüm canlılara yanan, her cana sevgiyle bakan, bu dünyanın daha güzel olması için çırpınan bütün anneler için...

Bizim evin annesine...

(Cumhuriyet gazetesinden alınmıştır)