GOSLAR - Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye - Almanya ilişkilerindeki tüm zorlukları aşmayı görev bildiklerini söyledi.

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, evinde ağırladığı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na eliyle Türk çayı ikram etti. Gabriel, evinde ağırladığı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile samimi ve sıcak bir havada gerçekleşen görüşmeye ait bir fotoğrafı Facebook hesabında paylaştı.

Gabriel, Almanya’nın Goslar kentindeki tarihi Kaiserpfalz Sarayı'nda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında, Türkiye-Almanya ilişkilerinin önemini vurguladı.

Geçen aylarda Türkiye ile Almanya arasında fikir ayrılıkları söz konusu olduğuna dikkati çeken Gabriel, ''Aramızdaki tüm zorlukları aşmayı görev biliyoruz. Bu konuda ciddi bir irademiz var. Bu gerilimi aşmayı mevkidaşımla beraber ortak bir vazife olarak görüyoruz.'' dedi.

Gabriel, bin yıllık tarihe sahip Goslar kentindeki imparatorlara ev sahipliği yapan Kaiserpfalz Sarayı gibi özel bir mekanda özel konuğunu ve değerli bir  dostunu ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Türkiye'nin tarihi de çok eski ve uzun geçmişe sahip. Almanya'nın refahı Türkiye'den gelen insanlarla birlikte sağlandı. Türkiye ile çok özel ilişkilere sahibiz. İster Alman vatandaşı olsun olmasınlar bizim şehirlerimizin sakinleri. İlişkilerin önemli unsurunu hatırlatmak fayda var. Türkiye ciddi manada mülteci kabul etti Almanya'ya göre çok yüksek rakamları kabul etti. Nazi diktatörlüğünden kaçan insanlara Türkiye kucak açmıştır. Bunlar arasında daha sonra Berlin Belediye Başkanı olan Ernst Reuter'in ailesi de bulunuyor. Genel olarak bilinenin ötesinde Türkiye ile Almanya arasında 100 yılı aşan dostluğumuz söz konusu.'' diye konuştu.

Geçen süreçte bir takım olumlu gelişmeler olduğunu ve Türk yargısının da olumlu kararlar aldığına işaret eden Gabriel, iki dışişleri bakanı olarak bir süredir gerçekleştirilemeyen iki ülke arasındaki Karma Ekonomi Konseyi toplantısı yapılması konusunda ekonomi bakanlarına tavsiye de bulunacaklarının altını çizdi.

İki ülke dışişleri bakanlıkları arasındaki stratejik ilişkiler konusunda diyaloğun yürütülmesinden yana olduklarını belirten Gabriel, ''Görüşmemizde bir dizi zorlukları ele aldık. Her konuda hem fikir olmadığımızı belirtmem lazım. Bu da beklenemez zaten. Ancak Suriye'deki, Yemen'deki durumları da ele aldık. Her ikimiz de son derece kaygılıyız. Yemen'de olanlar dünya gündemine gelmiyor maalesef.'' ifadelerini kullandı.

- Almanya'nın PKK ve FETÖ tutumu

Gabriel, Almanya'nın son dönemlerde PKK konusunda gerekli önlemleri aldığını vurgulayarak, ''En son Düsseldorf'ta bayrak açmalarına müsaade etmedik. Polis gerekli tedbirleri alıyor. Terör terördür.'' dedi.

FETÖ konusunda ise Adil Öksüz ile ilgili arama kararı çıkardıklarını aktaran Gabriel, Türkiye'nin kendilerine gerekli bilgi ve belgeyi sunması durumunda gerekeni yapacaklarını söyledi.

- Türkiye'ye silah ihracatı 

Bakan Gabriel, Spiegel dergisine verdiği mülakattan farklı yorumlar çıkarılmasını da eleştirerek Türkiye'ye silah ve savunma sanayi ihracatının Deniz Yücel meselesi ile karıştırılmaması gerektiğini vurguladı.

Gabriel, Deniz Yücel'in serbest kalmaması durumunda Türkiye'ye silah ve savunma sanayisi ihracatının yapılmayacağı yönündeki yorumların doğru olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

''İfadeleri doğru okuyunca benim bunu söylemediğimi orada tespit edeceksiniz. Almanya'daki mevzuat gereğince NATO ortakları arasında silah ihracatı kısıtlaması belirli koşular altında olabilir.  Oradaki alıntıyı doğru okumanızı tavsiye ederim. Deniz Yücel konusuyla silah ihracatını birbirine karıştırılmamalı. Ben hiç bir şekilde karıştırmadım.''

Suriye'de DAEŞ ile mücadele eden Türk askerlerinin şehitler verdiğini kaydeden Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel, ''Türk tanklarının yoluna döşenen mayınlar nedeniyle askerlerin hayatını kaybetmeleri söz konusu. Almanya'da buna uygun savunma teçhizatları bulunması durumunda bunu ihraç etmeyecek miyiz? Böyle bir şey düşünülmesi mümkün değil. Alman askerleri de yurt dışı operasyonlarda görev almakta. Bu gibi durumlarda böyle bir ikilem söz konusu biz bu teçhizatı tedarik etmezsek ortağımız için tehlikeye yol açmış oluruz. Ahlaki bir sorumluluğumuz söz konusu bu koruyucu teçhizatları ortağımıza sunmak konusunda. Önümüzdeki süreçte bu soruları yakında tekrar ele alacağız. İki konu birbirine karıştırılmamalıdır ve ben de bunu böyle ifade etmedim. Türk yargı sistemi bağımsız yargı sistemi olarak yargıdan görülen bir konunun harici konularla birlikte görülmesini kabul etmez.'' değerlendirmesinde bulundu.

Gabriel ayrıca İstanbul'daki Alman Okulu'nun 100. yıl kutlamasına katılma konusunda mevkidaşıyla karar aldıklarını sözlerine ekledi.