Bu dönem iki tane diziye takıldım. (Reaksiyon hariç)

Güzel Türkçe konuşan, güzel takılar takan, güzel insanlar oynuyor. Eften püften ama hasretini çektiğim o kalabalık aile, duygu atlamaları, her acıdan sonra doğan güneşler içimi ısıtıyor.

Ama dikkatimi çeken bir husus var:

Her iki dizideki kötü kadın, ikisi de birbirinden güzel ve şık “fena” kadın.

O zavallı evli erkekleri zorla ayartmış, onları o son derece mutlu oldukları, kıymetini bildikleri, muhteşem hayatlarından söke söke almış o kötü kalpli kadınlar….. Konu onların fenalıkları üzerinde dönüyor.

Aldatılan kadınlar da, tabii ki bu fenalığı olabildiğince sindirmeye çalışıp ailelerine sonuna kadar sahip çıkıyorlar.

İkisi de, onları aldatan kocalarını affetmek üzereler….

Çünkü mağdur olan kocaları. Naapsınlar, ayartılmışlar. Dur bakalım bir yolunu bulup affedecekler sanırım diğer bölümlerde…

Trajik bulduğum kısım da şu:

O iki fena kadın da, tüm bu olayların karşısında, gayet yüksek sesli olarak diyor ki:

“ben onu seviyorum. Biz evlenecektik”

Daha da trajik bulduğum kısım şu:

Aldatan erkeklerden biri de demiyor ki,

“ben de onu seviyorum. Evleneceğiz….”

Nuri Alço bile hala şu yaşında talk showlara davet ediliyor, “aaabi nasıldı bi daha anlatsana“ diye sergilediği oyunculuğa “az daha Oscar alacaktı” muamelesi yapılıyor.

Ben daha Sevda Ferdağ'ın bir tek programa davet edilip, “bu rolü oynamak zor muydu?” diye sorulduğunu görmedim.

Eh, şimdiki dizlerin konu zenginliği de ta Yeşilçam’a dayanıyor demek ki.

İnsanlar ne kadar modern giyinseler de, en ışıltılı takıları takıp, harika evlerde yaşasalar da, dizayn çanta, ayakkabı kullansalar da, kadın erkek eşittir diye yırtınsalar da, bakın, “erkeğin elinin kiridır” zihniyeti içten içe hep orda. İyice belletilmek ister gibi, herkesin seyredebileceği saatlerde güzel güzel yayınlanıyor.

Bu dizileri yazanlar beni duyuyor musunuz?

“aldatmak” eylemi 2 taraflıdır.

O erkek de “fena”dır.

Erkekler yağ gibi aradan sıyrılıp kurtulurken, kadının mücadelesini haksız erkeğinkini ise çok haklı gösterirken, bizi “oh olsun işte haketti” duygusu içine sokmayın.

“aa dur ya, adamın hiç mi suçu yok?” diye düşüneceğimiz olaylar da koyun.

Aksi takdirde “bu dizi bizden değil” deyip kanalı çevireceğim.

Bol dizili, kahkaha dolu bir hafta olsun.