Hay kafana “adalet” kadar taş düşsün dediler...
Gökten balon yağdı...
Kafamız yarılmadı...

Sevindik.

 

                        *

 

800 TL asgari ücretle yaşayan Müstahak amca: 
“-Olsun” dedi!
“ -800 milyar çalmışlarsa çalmışlar, karışmayın”
Müstahak amca öyle deyince... 
 

Sustuk.

 

                           *



Bizim bir komşu vardı...
Başbakan’dan bahsederken “yiğidim, aslanım” derdi...
Ama şimdilerde  konu açıldıkça konuyu değiştiriyormuş...
Komşumuzdur...
 

Sormadık.

                       *


Muhafazakar görünümlü bir gazeteci kadın vardı,

Belaltı demeçleriyle bayağa ünlü(???) oldu...
Hatta en son:
 “12 yaşında bir kız, 60 yaşında bir adamla evlenebilir” dedi.
Dilimiz tutuldu...

 

Birşey diyemedik.

              

                   *

     

Sonra modern ( ?) görünümlü bir televizyoncu girdi hayatımıza,
Kimdir nedir diye anlamaya çalışırken,
Bir gün televizyonda öyle bir laf etti ki;

Keşke bakanların alabileceği rüşvet minimuma inebilse”diye...

 

Şaştık.

 

                   
                    *



Koca ülkeyi meğer ayakkabı kutusuna sığdırmışlar, 
Çalan çalana...
Ekonomi tepetaklak... 
Dolar, euro rekor da...
“Aman!!” dedi iş adamları “istikrarı bozmayın”

 

Bozmadık.
 

               *

 

Devlet adamlarından biri  dedi ki;

"Biatsa biat, itaatsa itaat” 

Google’a “biat” yazdım,  sonra sözlüğe baktım

Olmadı anneme sordum, İlhan’a sordum...

Bulduk ama bu derece yağcılığı, bir türlü

 

Anlayamadık.

 

*

 

Tam 36 tane “CAN” çoğunluğu 12- 15 yaşlarında...

 

Devlete göre “KAÇAKÇI”

Bana göre “MASUM”

Bana göre “ÇOCUK ” 

Bana göre “İNSAN” öldürüldü... 

İster Uludere de, ister Roboski de...

Ne farkeder...

Acının dili de gözyaşı da birdir...

 

Eğ başını yere Türkiye’m...

Eğ başını bir kere daha...

Bu utançla yaşa!

Olmadı, 50 yıl sonra özür diler, iki anıt dikersin...

Zaten en sonunda “kaza” dediler, yapanları “affettiler”

Biz;
 

Ağladık.