Son zamanlarda gündemi pek takip ettiğim söylenemez. Her ne kadar yoğunluğumun ardına saklansam da, her şey birilerinin olmasını istedikleri gibi oluyor. Bazen oturup saatlerce düşünüyorum, bazen de günlerce... Olup biten her şey içimde bir şeyleri koparıyor. Bir şeyleri değiştirmek için kimsenin gücü yetmiyor. Yeteri kadar acı varken dünya üzerinde, daha fazlası ekleniyor...

İşte; boş vaktim olduğu zamanlarda bakındığım, o çok fazla dolanıp durmadığım, oturduğum yerden esmeyip gürlemeyip, eleştiriler protestolar yapmadığım, hemen akabinde de eğlence videolarımı paylaşıp durmadığım sosyal medya hesabımda, birkaç paylaşım gördüm.

“Yunanistan yanıyor!”

Gazetelere bir göz attım hemen.

Sonra yangından çıkarılmış, yaşayıp yaşamadığını bilmediğim bir bebeğin, boynuzları alevler içinde kalmış bir geyiğin, dumanların içinde kendini denize atmış masum insanların olduğu fotoğraflarları gördüm. Çok üzüldüm. Hep üzülürüm herhangi bir canlının, bir kılına bile zarar gelse.

İnanılmaz büyük bir yangının ortasında kalmış bütün canlılar, her yer harabe fakat dikkatimi çeken, vicdan yoksunu insanlar(!) oldu daha çok. Bu nasıl bir vicdasızlık ki, bu nasıl bir cehalet ki, bu nasıl bir zihniyet ki, “oh olsun,” “beter olsunlar” diyebiliyorlar… Aman Allah’ım, bunu söyleyenler de sözde müslümanlar! Sorsan “Elhamdulillah müslümanım” diyecekler ama müslümanlıktan bihaberler…

Aklıma ilk, geçtiğimiz yıl Londra’da bir binada çıkan yangında ölenler için aynı şekilde davranan “İngilizler” geldi. Binada yaşayanların büyük bir kısmı müslümanlardı. O zaman da aynı şeyler geçmişti aklımdan. Demek ki, insanın her şeyden önce vicdan sahibi olması, her şeyden önce insan olması çok önemliydi… Bunu biliyoruz zaten de, uygulamıyoruz işte.

Şimdi kendine müslüman diyen, kendine Türk diyen zavallı!

Senin ne farkın kaldı; Filistin’de, Arakan’da, Irak’ta, Afganistan’da, Çin’de, Afrika’da ve birçok ülkede yaşanan zulümlere sevinen diğerlerinden?

Sen bir kere, belki gayrimüslim bir ülkeden yiyorsun ekmeğini, belki çocuklarını okulda başka ırka mensup insanlar yetiştiriyor. Belki eşin bile yabancı! Senin ülkende birçok yabancı firma senin giydiğin kıyafeti, yediğin yemeği, bindiğin arabayı, kullandığın telefonu üretiyor ya da ülkene getiriyor!

Ondan sonra çıkıp, insanlık yapacağın yerde, ırkçılık yapabiliyorsun!

Yuh sana!

Yuh senin gibilere!