Ne kadar sinirlenseler de bu ülkede devrim gibi kararlara "sağcı", "dinci", "gerici" dedikleri AK Parti iktidarı imza atıyor. Kürt sorunu, başörtüsü sorunu, İHL ve Meslek lisesi katsayı sorunu hep AK Parti iktidarının adımları ile çözüm yoluna girdi.

Muhalefet etmeyi hakaret etmek zannedenler sövedursun Hükümet, devrimci, reformcu kimliğiyle Alevi kardeşlerimizin meselesinde de çözüm için önemli hazırlıklar yapıyor.
Bir tarafta, "devrimci" sananların hakaret etmeyi "devrim" sanması var.

Diğer yanda "gerici" dedikleri bir iktidarın hayata geçirdiği 'devrim' gibi icraatların hakikati var. Çünkü 'hakaret' ayrı 'hakikat' ayrı. Hükümetin icraatları, romantizmle gerçekçilik arasındaki sınırı belirliyor.

***
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Tunceli ziyareti, Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişiyle yüzleşmesi adına tarihi öneme sahipti. Hacı Bektaş'taki Muharrem Anması'nda Dersim katliamına "Modern Kerbela" dediği için bazı Alevilerin "Geçmişi deşme" diyerek tepki gösterdiği Başbakan, "Bunu bir de Dersimlilere somak" için Dersim'e geldi.

Eşi Sare Davtoğlu ile Cemevi 'ni ziyaret edip yer sofrasında ikram edilen yemeği yiyen Davutoğlu, burada kelini öpmek isteyen bir Aleviyi engelleyip kendisi onun elini öpmek isteyince birbirilerine sarıldılar.

Cemevinde Dersimli bir annenin Sare Hanım'a sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlaması da Dersim'deki tarihi yüzleşmenin sembolleştiği anlardandı. Başbakan Davutoğlu Dersim'deki eski kışlanın Dersim Müzesi olacağını, belediyenin yapamadığı bütün yolların yapılacağını, Tunceli Üniversitesi'nin adının Munzur Üniversitesi olacağını duyurdu.

Yine geçtiğimiz günlerde bazı çalışmaların daha tamamlanmak üzere olduğu açıklanmıştı. Cemevlerinin de diğer tüm ibadethaneler gibi elektrik, su gibi ihtiyaçları Diyanet'in bütçesinden karşılanacak. Alevi Dede ve Babalarına maaş bağlanacak.

***
Türkiye Cumhuriyeti'in 90 yıllık tarihinde acı çekmeyen toplum kesimi var mı? Başörtülüler, Kürtler ve Aleviler bunu en katı ve somut biçimde yaşayan toplumsal kesimler.
Sadece herkes kendi acısına gömülüp kaldığından diğer kesimlerin acısını gündemine almıyor.

"Bir daha Dersim benzeri acılar bu topraklarda yaşanmayacaktır" diyen Davutoğlu, devletin yaşanan acılardan dolayı gerektiğinde özür dileme erdemini göstermesi gerektiğini belirterek "Kimse geçmiş acılarla yüzleşmemizden rahatsız olmamalı. Bu geleceği muhabbetle inşa etme çabasıdır. Yeni Türkiye, ahitleşmek, sözleşmek, halleşmek ve helalleşmektir" dedi.

75 yaşındaki Seyit Rıza'nın, oğlundan önce idam edilme dileğinin bile reddedildiğini anlatan Davutoğlu, bu zulmü yapan zihniyetin, kimi temsil ediyorsa etsin, zalimce bir zihniyet olduğunu kaydederek şöyle konuştu; "O zihniyetle yüzleşmeden devlet, yeniden milletiyle buluşamaz. Biz yüzleşiyoruz."

Türkiye bugün devletiyle, milletiyle kendi acılarının üzerine gidiyor, onlarla yüzleşiyor, çözüm yolu bulmak için empati yapıp helalleşmenin yollarını arıyor.
Eşit vatandaşlık bilincini geliştirmenin bundan başka acısız hiçbir yolu yoktur…

(Aktüel'den)