İngiltere’nin son elli yılına damga vuran isimler yazı dizimize acıklı bir komedyen hikayesiyle devam ediyoruz. Hikayenin kahramanı Tony Hancock. 1924 yılında dünyaya gelen İngiliz komedyen henüz 44 yaşındayken hayata veda ediyor.

Tony Hancock İngiltere’de bir ilke imza atarak bir televizyon yıldızı olma ünvanını elde eden ilk İngiliz aktör oluyor. Televizyon serüveni başlamadan önce bir radyo programı yapan ve hatırı sayılır bir dinleyici kitlesi sahibi olan Hancock 1956 yılında televizyonla tanışıyor. O tarihler İngiltere’de televizyonun artık evlerde yaygın olarak kullanılmaya başladığı yıllar olarak biliniyor. Hem anlattıklarıyla hem de görüntüsüyle insanların evlerine misafir olmaya başlayan Hancock çok geçmeden İngiltere’de herkesin tanıdığı bir isim olmuştu.

Hancock, “Yarım Saat” isimli televizyon programında konuşuyor, şakalar yapıyor, şarkılar söylüyor ve dans ediyordu. Bunların bütünübü de insanları güldürecek şekilde yapıyordu böylelikle farklı bir güldürü tarzının öncülüğünü ediyordu. Durum komedisinin henüz yeni bir fikir olduğu dönemlerdi ve bunu en iyi yapan kişilerden biri Tony Hancock’tu. Gösterinin merkezinde o vardı ve sürekli ters giden birşeylerle mücadele halindeydi. Bu durumun toplumdaki karşılığı ise şu oluyordu; son treni kaçıranlar veya işleri rast gitmeyenlerin aklına ilk gelen Hancock’un programda yaşadığı aksilikler oluyordu. Bu da insanların kendileriyle Hancock arasında bir bağ kurmalarına neden oluyordu.

Tony Hancock ilk radyo programını 1954 yılında BBC Radyo’da yapmaya başladı, Hancock program başlamadan önce geçen 10 yıllık süreci ise tamamen kullandığı karakterleri inşa etmek için harcamıştı. Radyo programı 1959 yılına kadar devam etti yani televizyon versiyonu başladıktan sonra üç yıl daha radyo programını yapmaya devam etmişti.

Hancock’un doğallığı ve üslubunun kendine has oluşu birçok eleştirmenden tam not almış ve onu rakipleri arasında öne çıkarmıştı. Başarısı beraberinde maddi kazancı da getirmiş, Hancock hatırı sayılır bir servet elde etmişti.

Her güzel hikayenin ağızda acı bir tat bırakan sonu vardır demiştik ya, Tony Hancock için de bu kaçınılmaz son yaklaşmaya başlamıştı. İlk kopuşu yardımcısı ve yakın arkadaşı Kenneth Williams ile yaşamış ve onu programından uzaklaştırmıştı. Hancock daha sonra kendisi için felaket sayılabilecek bir karara daha imza atmış ve hem radyoda hem de televizyonda başarısına büyük katkı sağlayan komedyen Sid James’le yollarını ayırmıştı. Hancock’un James’i filmlerdeki başarısından dolayı kıskandığı söylenir. Artık çanlar Hancock için çalıyordu, başarı grafiği gittikçe aşağı doğru iniyordu ve nihayet BBC 1961 yılında Hancock’un programını bitirdi. Son programda artık James, Hancock’un yanında değildi.

Hancock, insanların kafasına kazınmıştı kimse onu Tony olarak kabul etmiyordu çünkü o Hancock’tu ve onu başarılı kılan taktığı maskeyi hiç düşürmeme becerisiydi ancak yorulmaya başlamıştı. Yeni bir tarz getirerek kendindekinden öncekileri geride bırakıp öne çıkmıştı. Şimdi sıra başkalarındaydı.

Hancock’un programını bitiren BBC çoktan baka komedyenlerle anlaşmıştı ve yeni yıldızları parlatmaya başlamıştı. O ise hızla batmaya devam ediyordu, artık kendini alkole vurmaya başlamıştı. Hancock artık eski dönem adamı olarak anılmaya başlamış, yerini yeni dönem komedyenler olan Peter Cook Jonathan Miller, Alan Bennett ve Dudley Moore almıştı, onların getirdiği hiciv ağırlıklı güldürü tarzı artık İngiliz seyircisinin görmek istediği birşey haline gelmişti.

Tony Hancock için artık geri dönüş yolu kalmamıştı ve İngiltere’den umudu kesip Avustralya’ya taşınmaya karar verdi. Burada eski parlak günlerinin benzerilerine kavuşmayı umuyordu ancak işler yine istediği gibi gitmedi. Hayatın cilvesi mi desek bilemiyorum ama işleri ters giden bir adam karakteriyle bir zamanlar tüm İngiltere’yi güldüren Hancock, işler ters giden bir adam olarak artık kimsenin umrunda değildi. Sonunda bu yükü taşıyamayacağına karar vermiş olacak ki Sidney’de kaldığı apartman dairesinde canına kıymış olarak bulundu. Henüz 44 yaşındaydı.
Bıraktığı intihar