Yaz geliyor, sakın ola ki kilo alıp almadığımızı bir türlü daralmayan kıyafetlerimizden ölçmeyelim. Yani hâlâ 38 beden pantalonumuza girebiliyorsak, bu bizi “ne yesem kilo almıyorum” havasına sokmasın.

Tartılalım, rakamlarla konuşalım. Maalesef rakamlar yanılmıyor.

O 38 beden pantalonlar ya giye giye zaten 40 olmuştur ya da vücudumuz, şeklini bozmamak için direniyordur. Tabii bir yere kadar.

İnsan vücuduyla inatlaşılmaz, “geçen yedim, almadım, bugün de yerim almam”, işte o zaman su içeriz, o bile yanak olur.

Dolayısıyla, beli lastikli 38 beden pantalonlarımızın olup olmadığına değil de, sağlam bir tartının, “şişmanlamışsın” deyip demediğine bakalım iyisi mi.

“Şişmanım ama güzelim.” elbette öyleyiz, çirkin insan yoktur zaten. Mesele tombul olan her parçamızı sevip sevmediğimiz, aynaya bakınca görmek istediğimizle, gördüğümüzün aynı olup olmamaması.

Mesele o lokmacıklar boğazımızdan inerken bize ne kadar keyif veriyor, o.

Eğer çok keyif alıyorsanız, bence hiç durmayın, tadını çıkarın. Keyifli olduğumuz anları olabildiğince yaşamak gerek.

 

Bir çağdaş felfese klasiğidir “bir tane hayatımız var ve ne kadar süreceği belli değil.” Veya “geçmiş geçmiştir, gelecek henüz gelmedi, tek hediyemiz bugündür iyi kullanın e mi” içerikli.

Ben de isterim bana hediye edilen o günde, işe gitmeyip, çıplak ayakla yolun ortasında yürürken müzik dinlemeyi, veya kütüphanede yüksek sesle şarkı söylemeyi, kusana kadar keyifsizce yemeyi. Veya uçağa atlayıp hesapsızca ortadan kaybolmayı. En büyük hayalimdir canımın istediğini yapmak en önemlisi, istemediğimi yapmamak.

Ve bunun sorumluluğunu taşımamak…

Ben hesapsız gideyim, dönünce herkes yine beni sevsin, kütüphanede şarkı söyleyeyim, kimse bana kızmasın, çıplak ayakla trafiği durudurunca kimse polis çağırmasın, kusana kadar yiyeyim, kilo almayayım.

Bana da olmaz gibi geldi…

Bugünü hediye olarak yaşamak yarını düşünmeden yaşamak değildir, maalesef ölecekmişiz gibi yaşamak değildir. Çünkü belki de yarın ölmeyeceğiz, bugün “sırf istiyoruz” diye yaptıklarımız, yarın rakamsal hesap olarak karşımıza çıkar.

Gelin çıkın şu tartıya, gerçekleri görün, kahrolun yıkılın ama bir an önce önlem alın. Yoksa an gelir o 38 beden lastikli pantalonlar, 40 beden lastikli pantalon olarak size geri döner.

Görüldüğü üzre hayat rakamlardan ibaret. Verilmesi gereken hesaplardan ibaret. Hesapsızca yaşamak sevdikleri ile yaşayan insanlar için zor bir seçim.

Bugün bizim hediyemiz mi? Evet, bir gün daha sevmek, gülmek, hayallerimize birgün daha yaklaşmak için ödülümüz. Biraz da fazladan kahkaha patlattıysak, ödüllerin en güzeli bizim olmuş zaten.

Yaşamayı çok abartmamak lazım, keyifle, aşkla yaşadığımız her andan ibaret, o kadar.

Ama ara sıra hesapları kontrol etmekte de fayda var.

Sevgi aşk dolu bir hafta olsun.