Sakallı, takkeli adam küt sesi ile talimatlarını yağdırmaya devam ediyordu. Elindeki dört bavulu ve beş çuvalı yanındaki yardımcısına verdi ve çatlak sesi ile sesini biraz daha yükseltti
-Bütün kimliklerini, telefon numaralarını, fotoğraflarını, evlerini, barklarını, yazlıklarını, iş yerlerini, iş odalarını bu dosyalara yazdık. Bunları bir gecede yazmadık. 35-40 yıllık çalışmanın meyvelerdir bunlar. Listede yazılı olanlar dinimizin, mezhebimizin, istikbalimizin düşmanlarıdırlar. Devleti bu vakitten sonra seçilmiş veya darbe ile başa geçmiş hiçbir faniye teslim edemeyiz. Devletin kaderini Yüce Mevla’m bizim ellerimize emanet etmiştir. Bu adamları öldürmeyeceğiz ama onlara öyle haller edeceğiz ki, ölmek için Rabbimize dua edeceklerdir. Ama onlar dua da etmezler, çünkü dinleri, imanları, Kuranları yoktur. Darbe yapacaklarına dair birkaç çuval, birkaç valiz dolusu klasör hazırladık bu adamlar için. Cihat için her yol mubahtır. Bu belgeleri Allah’ın verdiği nimetlerden birisi olan İnternet aleminde Google denilen sayfalardan taradık, aradık, bulduk. Tarihleri, zamanları değiştirdik. Bu heriflere bu alemde atılacak tüm çamurlar atılacaktır. Fuhuş çetesi, casusluk, uyuşturucu alemleri ve ticareti, silah kaçakçılığı ve aklınıza gelen her ne varsa dört koldan değil,44 koldan,77 koldan bu adamları çevireceğiz ve ahtapot gibi anların kaburgalarını kırana kadar onları saracağız. Onların yüzde doksan dokuzu kaçmayacaktır. Çünkü kaçmayı namertlik olarak göreceklerdir ve devletin adaletine, yargısına güveneceklerdir. Ama bilmedikleri nokta artık devletin yargısı dedikleri şeyi işleten mekanizmanın başında da bizim adamlarımızın olduğudur. Ergenekon ve ikinci kollarına da Balyoz ismi vereceksiniz. Bu kurdukları çetelerin ismi olacaktır. Daha başka isimlerle, daha başka çeteler kurduklarını da ortaya süreceğiz ve basının, medyanın, televizyonların, radyoların, dergilerin, gazetelerin içindeki ve başındaki adamlarımız, kadınlarımız bu saf halka gereken her türlü telkini yapacaklardır. Ordudaki subayların hain olduklarını, savaş çıkartmak için kendi uçaklarımızı düşürecekleri, kendi gemilerimizi batıracakları, camilerimizde Cuma namazı kılan mümin kardeşlerimizi makineli tüfeklerle ve havan topları ile katledecekleri tezi bu halkın kafalarına nakış gibi işlenecektir. Halkın stadyumlara toplanarak toplu olarak kendi ordusunun subayları tarafından imha edileceklerine bu millet inanmalıdır. Atatürk, cumhuriyet, demokrasi, Türk Milleti diyen ne kadar tip varsa hepsini bu dosyalara yıllardır listeliyoruz, ölenleri listeden çıkardık. Kendilerine, karılarına, çoluk çocuklarına dahi her türlü çamur atılacaktır ve bu farzdır, mubahtır. Şimdi asker ağırlıklı olarak bu imhayı yapacağız ama yanlarına göstermelik birkaç gazeteciyi, profesörü falan da koyacağız ki, halk sadece orduyu yıpratmak için bir operasyon yaptığımızı hissetmesin. Göreyim sizi aslanlarım. Din düşmanı olan bu ordunun bu cehennemlik subaylarına aman vermeyelim. Emeklilerden başlayacağız, sonra muvazzaflara alt rütbelilere geçeceğiz. Sonra en tepeye kadar adım adım gideceğiz. Onları ölmekten beter edeceğiz. Kendi amirallerine, generallerine suikast yapacaklarına kendilerini bile inanır hale getireceğiz. Kızlarının, avratlarının orduevlerinde yıkandıkları vakitlerde çıplak, mahrem fotoğraflarını, kameralarını ele geçireceğiz ve babalarına, kocalarına bunlarla şantaj yapacağız. PKK terör örgütü ile de birlikte çalışacağız elbette. Bu devletteki Atatürk düşmanlarının hepsi bizim dostumuzdur.
Adam emirlerini yağdırmaya devam ederken elindeki enfiye kutusundan burnuna enfiye soludu, bir taraftan da elindeki kehribar teşbihi çekmeye devam ediyordu.
Böyle hayal ettim bunları. Kimdi bu adamlar? Kimdi bu paralel denilen şahıslar? Kimdi bu televizyonlarda her gün tutuklanma haberlerini verdikleri FTÖ denilen cemaat? Yoksa cehennemden firar eden zebaniler miydi? Veya gök kubbenin sınırsız, sonsuz alemlerindeki bir gezegenden dünyamızı karıştırmaya gelen uzaylı dediğimiz dünya ötesi varlıklar mıydı? Veya cin dediğimiz, üç harfli dediğimiz varlıklar mıydı bunlar? İleri sürdükleri gerekçe dindi ama yaptıkları her şey dinen günah olan, kanunen suç olan hainliklerdi, nankörlüklerdi, iftira ve kumpastı. Allah’ın tüm kutsal kitaplarında yazılı ola emirlerine karşı geliyorlardı.
Hep düşündüm! Devleti ele geçirip ne yapacaklardı? Neden yapacaklardı? Nasıl bir devlet düzeni ve daha sonra nasıl bir dünya düzeni planlamışlardı. IŞID denilen, DEAŞ denilen ve anlamı dostluk, kardeşlik, sevgi, barış, yardımlaşma, paylaşma olan İSLAM kelimesini kullanarak kör bıçaklarla kameraların önünde gazeteci kafası kesen örgütlerin şehir militanları mıydı bunlar? Süper sömürgeci güçlerin piyonları mıydılar? Bu dünyaya yön veren piramit şeklindeki yönetimler ağının en tepesindeki 7 kişiden emir alan ILLUMINATI yapılanmasının militanları mıydılar? Şeytanı bile korkutacak, şeytanı bile ağlatacak kadar kötü olan bu insan kılığındaki ve aramızda cirit atan bu meçhul şahıslar kimdi?
2016 yılına girerken ruhlarını böylesine pislik, çamur, kumpas, iftira, hainlik, nankörlük kaplamış ne kadar meçhul varlık varsa, hepsinin içimizden arındırılmalarını dua edelim. Bu adamların, bu kadınların sadece insanların kanun düzenleri ile değil, Allah’ın ilahi adaletinin sistemi ile de yargılanmalarını ve hak ettikleri karşılıkları bulmalarını dua edelim.
Bunlar her ülkede var. Ama Türkiye’de işin suyunu, cıvığını çıkartana kadar niyet ve eylem sürdürdüler. Hiç bir ülke, hiçbir millet veya halk böylesine insanlıktan çıkmış yaratıklarla birlikte yaşamayı hak etmiyor.
Kişilere karşı işlenen suçlar ve günahlar unutabilir, diğer dünyaya bırakılabilir. Ama devletlere, milletlere, halklara karşı işlenen suçlar ve günahlar unutulamaz, üstleri örtülemez, diğer dünyaya bırakılamaz! Çünkü o takdirde evrim denilen süreç olmaz! Çünkü o zaman insan aklı gelişmez! Çünkü o zaman medeniyet ileriye değil geriye gider!
2016 yılınız kutlu olsun ey Türk Milleti!
2016 yılınız kutlu olsun ey Rus, İngiliz, Amerikalı, Alman, Çinli, Japon, Rum, Ermeni, Sırp, Arnavut, Moğol, Bulgar, Kızılderili, Hıristiyan, Yahudi, Müslüman, Alevi, Ortodoks, Ateist, Agnostik, Viking, İtalyan, İspanyol, Arap, Siyah. Beyaz, çocuk, Bebek, İhtiyar, Genç, Zengin, Fakir, Şişman, Zayıf, yani tüm iyi insanlar.
2016 yılınız kutlu olsun ey böcekler, kelebekler, kuşlar, kuzular, sincaplar, tavuklar, ördekler, horozlar, güvercinler, atlar, eşekler, tüm hayvanlar, tüm ağaçlar, tüm ormanlar,2016 yılınız hepinize sağlık, huzur, mutluluk getirsin !
Hayvanlara, ağaçlara, ormanlara ben daha çok saygı ve hayranlık duydum. Çünkü insanın insana ettiğini ağaçlar, kuşlar, kuzular, atlar birbirine etmezler!
İnsan kötülüğü kendi milletinin evlatlarından, kendi akrabalarından, kendi komşularından sürekli görürken, ormanlardaki her ağaç tek ve hür ve kardeşçe yaşarlar. Kuşlar sevgi ile yaşarlar. En yırtıcı dediğimiz hayvan sadece aç kaldığında saldırır ama insan özellikle karnı tok iken saldırır. Yılanlar sokar ama üstüne basarsan ,üstüne gidersen sokar veya evine kadar girmesine izin verirsen sokar.
Çağ atlıyoruz şimdilik! Yaşadığımız bu çağ kumpasların, ihanetlerin, pisliklerin, iftiraların dolu dizgin kol gezdiği ve şeytanın bile bu rezillikleri gördükçe Allah’tan korktuğu cehennem çağıdır. Bu çağda yeterince pişmediysek eğer, yanıp kül olmaya mahkumdur bu insanoğlu!
Dua edin ey kalbinden kötülük olmayanlar! İnsanoğlunun arasında insan kılığında yaşayan ne kadar hain, nankör, kumpasçı varsa, bu çağ onların son çağı olsun ve bu bundan böyle insanlık bebekler kadar masum ve saf yaşasınlar
Saygılarımla
