Sevgililer günü kutlanmaz mı?  Hatta tanışma ve çıkma günleri bile kutlanır. Kutlamadık mı?

Uykunun vakit kaybı olduğu, en yakın arkadaşlarla konuşulmaktan hiiiç bıkılmayan o zamanlar….


“Ay sen olmasan ben yaşayayamam” dediğimiz, yerken, içerken, (yiyebiliyorsak tabii) nefes alırken, o hep sizi izliyormuş gibi yaşadığımız dönemler.

Ne üniversiteler bitirdik, ne paralar kazandık, ama "benim bir sevenim var, ben de onu seviyorum" daki coşkunluk, gurur, heyecan bir daha karşımıza hiç bu kadar değerli çıkmadı.

Tanışmamızın ilk haftasının ardından çocuklarımızın adlarını planladık, evlenince nerde yaşayacağımıza karar vermeye çalıştık.  2-3 hafta oldu, hala annesiyle tanıştırmadığı için, azcık da olsa içerledik.

Her şeyimizi verdik, aklımızı, fikrimizi, boş vaktimizi, kalbimizi.
Her şeyimizi de boşverdik, arkadaşlarımızı, ailelerimizi, derslerimizi...

Sonra bir gün bu Sevgili  kırdı, yıktı, gitti, belki annesi ile bile tanıştıramadan....Gururlu olanlarımızı "hiç de bile üzmedi", gurur düşünemeyecek hale gelenler, darmadağan oldu, bir daha sevmeme yeminleri etti.


Ama geçti... Zamanla, Sevgili şekil değiştirmeye başladı,

“Ayı” oldu,
“Hayvanın teki” oldu,

Zaten de dişlerinin ve gülüşünün çirkinliği ilk kez konu oldu.

Ama o "tanışma” ve "çıkma" günler, uzuuun süre takvimlerde "Bu yıl hangi güne denk geliyor acaba?" diye bakılan günler oldu...
Evet geçti, sokakta görüldüğü zaman ağlanmadı, kaçılmadı, suratına tükürülmedi, geçti.... hatta o kadar ki, yanındaki "her şey senin yüzünden" adlı sarışın kıza bile artık bakılabilir oldu...
 
Zaman yine imdadımıza yetişti, sular duruldu, belki iz bıraktı belki bırakmadı bile.
Hayat kendi bildiği gibi aktı gitti.

İşin ilginci, bu olaylar kendini sık sık  tekrar etti. Sanki hiç daha önce yaşanmamış gibi ve hiç ders çıkarılmamiş gibi tekrar tekrar yaşandı.

Biz kadınların kalpleri doğuştan bu kadar naif ve çocuk işte...

Bunun bi ilacı var mı bilmem, hoş, olsa kullanırmıyız onu da bilmem...

Ama bildiğim birşey var,

İster çok “ticari” bulun ister çok “banel”.


14 Şubat herkesi bir kere de olsa şöyle bir geriye götürür.


Nice güzel 14 Şubatlarımız olsun